Erkek ve kız öğrencilerin ayrı ayrı yerlerde eğitim görmeleri veya aynı yerde eğitim görseler bile öğrencilerin örtülü, her türlü çekicilikten uzak durmaları; daha iyi okumalarını, daha sağlıklı düşünmelerini, öğretmeni daha dikkatli dinlemelerini sağlayacaktır. Oysa her erkek öğrencinin, süslenmiş ve dizinden bir karış yukarısı görünen bir kızın yanında oturarak ders görmesinin, eğitimden yüksek verim alınmasını engelleyeceği açılatır.
Dekolte giysilerle, sesiyle, kendine has jest ve mimikleriyle erkek öğrencinin karşısına çıkan bayan öğretmen hakkında öğrencinin değişik şeyler düşünmeyeceğini söylemek hayalcilik olur.
Kız öğrencilerin sade ve süssüz bir elbiseyle ve başları örtülü olarak okula, üniversiteye gittiklerinde daha iyi okudukları ortadayken, neden çoğu ülkelerde kız öğrencilerin başörtüsüz ve tesettürsüz, kız-erkek karışık eğitim görmelerinde ısrar edilmektedir? Bu tutum, cinsel zevk alma ve şehvanî istekleri karşılamaktan başka hangi sebebe dayanıyor?
Kız-erkek karışık sınıflar açmak özgürlük sayılıyor. Oysa özgürlükle başı-boşluk, serkeşlik arasında bağlantı kurmak oldukça güçtür.
Tesettürün, kadının kültürel ve sosyal etkinliklere katılmasına engel olduğu iddia edilmektedir. Bugün herhangi bir fikrî veya sosyal faaliyet için kadının başını açması, aksi halde fikrî ve sosyal kabiliyetlerinin köreleceği ileri sürülüyor. Hâlbuki İslâm tarihi; tesettür, ilim, kültür gibi İslâmî yaşantının gereklerinin tümünü üzerinde toplayan müslüman kadınlarla doludur. Günümüzde üniversitelerde İslâm’ın tesettür kuralına uyan kızların birçoğu bilimsel, kültürel, fikrî ve sosyal faaliyetlerde; açık-saçık giyinen ve serbest hareket eden kızlara oranla daha başarılıdırlar.
Iconic One Theme | Powered by Wordpress