Cennet Ne Demektir?

By | 15 Nisan 2015

cennet-ne-demektirLügatte, ‘yeşilliklerle ve ağaçlarla örtülü yer/bahçe’ anlamına gelen Cennet, dinî terminolojide, ‘sürpriz nimetlerle donatılmış olan ve mü’minlerin içinde ebedi olarak kalacakları âhiret yurduna verilen isimdir.
Cennet ve oradaki hayat sonsuzdur. Bu hayatın sonsuz olması insanlara asla bıkkınlık vermeyecektir. Çünkü cennet sürprizler diyarıdır. Bu hayata mazhar olanlar -bir kısım hikmetlere binaen dünya hayatlarında kin, nefret ve usanç gibi, fıtratlarına konulan- negatif duygulardan soyutlanacaklardır.

Kur’ân, insanın bu dünyada bir kısım hikmetler için fıtratına konulan bu duygularından âhirette arındırılacağını bildirir. Meselâ, dünyada kalbe sirayet eden ğıllın (kin duygusunun) kalpten sökülüp atılacağı hususu, bir âyette şöyle ifade edilir: “(Cennet’te) onların altlarından ırmaklar akarken kalplerinde kinden ne varsa hepsini çıkarıp atarız.” (A’raf sûresi, 7/43.) Bu itibarla onlar her anı, mutluluk ve neşe içinde yaşayacaklardır.

Cennet’i pek çok özelliğiyle dikkatlerimize arz eden Kur’ân âyetlerinin tasvirleri yanında Hz. Peygamberin (sallallahu aleyhi ve sellem) Cennet’ le ilgili şu beyanı da, ona inananları oldukça heyecanlandıran bir müjdedir:

“Allah buyuruyor ki: Salih kullarım için ben, Cennet’te hiçbir gözün görmediği, hiçbir kulağın işitmediği ve insan tasavvurlarını aşkın şeyler hazırladım.” Tek kelime ile ifade edecek olursak, Cennet ‘sürprizler’ diyarıdır ve Allah’ın kullarına olan sınırsız rahmet ve lûtfunun bir tecellisidir. Bu itibarla, hiçbir kulun kendi ameliyle orayı hak etmesi mümkün değildir. Yani insanın yapmış olduğu ameller asla Cennet’in elde edilmesine yetmez. Dahası, bir insanın ibadetleri -gelecekte kendisine verilecek olan Cennet bir tarafa- Allah’ın önceden kendisine vermiş olduğu nimetlerin binde birini bile karşılayamaz. Nitekim bu hususa bir hadis-i şerifte şöyle dikkat çekilmektedir:

“Resûlullah Efendimiz (aleyhissalatu vesselâm)’… Şu muhakkak ki, hiçbir kimseyi kendi ameli Cennet’e girdiremez.’ buyurunca, sahabîler, ‘Seni de mi kendi amelin girdiremez ya Resûlallah?’ dediler. Bunun üzerine Resûlullah, ‘Allah’ın (kullarını) kucaklayan/kuşatan rahmet ve mağfireti olmazsa beni de (kendi amellerim oraya götüremez)” buyurdu.