Tag Archives: namazın farzları

Namazda Vakit Nedir?

   Namazın sahih olmasının şartlarından biri de vakittir. Vakit, namazın şartı olduğu gibi vücübunun da sebebidir. Bu nedenle namaz kılacak olan kişinin namaza başlamadan önce vaktin girdiğini bilmesi gerekir. Henüz vakti girmeden kılman namaz sahih olmaz; o namazın, vakti girdiğinde yeniden kılınması gerekir. Vakti çıktıktan sonra kılman namaz ise, eda değil, kaza olur. Kaza ise… Read More »

Sehiv Secdesi Nasıl Olur?

Sehiv “yanılma, unutma ve dalgınlık” gibi anlamlara gelir. Buna göre sehiv secdesi, yanılma, unutma veya dalgınlık gibi durumlar yüzünden namazın vaciplerinden birini terk veya tehir etme durumunda, namazın sonunda yapılan secdelere denir. Sehiv secdeleri sayesinde namazda meydana gelen kusur ıslah edilmiş, eksiklik telâfi edilmiş olur. Şu hadis-i şerifler sehiv secdesini anlatır: “Biriniz namazında şüpheye düşerse… Read More »

Namazın Âdâbı

Âdâb, “edeb”in çoğuludur. Allah Resûlü’nün devamlı olmaksızın bazen yaptığı şeylerdir. Hanefî mezhebinin literatüründe mendup veya müstehap anlamında kullanıldığı da olur. Bunları terk etmek kınamayı gerektirmez, bir günah sayılmaz. Fakat bunları yapmak daha faziletli olup, daha çok sevab kazanmaya vesiledir. Namazların başlıca edebleri şunlardır: * Namaz esnasında hem dış görünüşte hem de iç dünyasında bir tevazu,… Read More »

Namazın Sünnetleri Nelerdir?

Sünnet, Peygamber Efendimiz’in devamlı olarak yaptığı ve bir mazeret olmaksızın terk etmediği veya mazeretsiz nadiren terk ettiği şeydir. Sünnetler, namazların vaciblerini tamamlar. Onlardaki noksanlıkları giderir ve daha çok sevab kazanmaya vesile olurlar. Sünnetlere riayet edip aksatmamak Peygamber Efendimiz’e olan sevginin alameti ve O’nun şefaatine mazhariyetin bir vesilesidir. Sünnetlerin küçümsemeksizin kasden terk edilmesi bir hata ve… Read More »

Namazın Vacibleri Nelerdir?

Namazların farzları olduğu gibi, bir kısım vacibleri de vardır. Bu vacibleri yerine getirmekle namazın farzları tamamlanıp noksanları giderilmiş olur. Namazın vacipleri şunlardır: 1) Namaza başlarken yalnız “Allah” ismi ile yetinmeyip büyüklüğü ifade eden “Ekber” sözünü de ilave ederek “Allahü Ekber” demek. 2) Namazlarda “Fatiha” süresini okumak. Diğer üç mezhebe göre ise farzdır. 3) Farz namazların… Read More »

Ka’de-i Ahire Nedir?

Ka’de-i ahîre “son oturuş” demektir. Namazın sonunda bir süre (teşehhüt miktarı) oturup beklemek namazın rükünlerindendir. İki rekâtlık namazlardaki oturuş, daha önce oturuş bulunmadığı için son oturuş sayılır. Son oturuşta olması gereken asgari süre “teşehhüt” miktarıdır. Teşehhüt miktarı ise, “tahiyyat” duasını okuyacak kadar bir süredir. Tahiyyatta, miraç; yani Resulü Ekrem’e, halkın yüz çevirmesine mukabil, gök kapılarının… Read More »

Niyet Nedir?

Bütün ibadetlerde olduğu gibi namazda da niyet şarttır. Niyet aslen bir azimden ve kesin bir iradeden ibarettir. Kalbin bir şeyi kastetmesi ve bir işin ne için yapıldığını bilmesi demektir. Namazla ilgili niyet, Yüce Allah’ın rızası için namaz kılmayı istemek ve hangi namazın kılınacağını bilmektir. Yapılan işlerin önemleri ve sevabları niyetlere göredir. İnsanın niyeti halis, sırf… Read More »

Vakit Ne Demektir?

Namaz günün belli zaman dilimlerinde yerine getirilmesi gereken bir farzdır. Bu itibarla farz namazlar için vakit şarttır. Yine her bir farz namaza bağlı sünnet namazlar, vitir, teravih ve bayram namazları için de vakit şarttır. Bir farz namaz, vaktinin girmesinden önce eda edilemeyeceği gibi, vaktinin çıkmasından sonra da eda edilemez. Bir farz namazın vakit içinde kılınması… Read More »

Hadesten Taharet Nedir?

Hades, genel olarak hükmî kirlilik, hadesten taharet de bu hükmî kirlilikten temizlenme demektir. Abdestsizlik durumu yani namaz abdestinin olmayışı ve cünüplük hali, dini literatürde “hades” yani hükmî kirlilik olarak nitelendirilir. Hadesten taharet, namaz abdesti olmayan bir kimsenin abdest alması, gusül yapması gereken bir kimsenin gusül etmesi yani boy abdesti alması demektir. Bu çeşit taharet, maddî… Read More »

Namazın Farzları ve Vacipleri Nelerdir?

Namazdaki her bir rüknün ayrı ayrı hikmetleri vardır; namaza başlamak için söylenen tekbirden, ondan ayrılmak için verilen selâma kadar yapılan her hareket bir rükündür ve her birinin kendine has manası vardır. Dolayısıyla bütün rükünlerin hassasiyetle, -fıkhî ifadesiyle tadil-i erkanla- yerine getirilmesi gerekir. Meselâ; bir jimnastik salonu düşünülecek olursa, orada hareket yaptıran şahıs, salondaki insanlara elini,… Read More »