Zirai ve Av Amaçlı Köpek Beslenebilir

By | 23 Temmuz 2014

kuran

 

köpüşEbû Hureyre’nin radıyallâhu anh naklettiğine göre Resûlullah sallallâhu aleyhi vesellem şöyle buyurmuştur:

“Köpek edinen (besleyen) kimsenin, her gün yaptığı (iyi) amellerden bir kîrât eksiltilir. Ancak ziraat veya av köpeği hariç.”

İbn Şîrîn ve Ebû Salih’in Ebû Hureyre’den naklettiği rivayette ise, “çoban köpeği, ziraat köpeği veya av köpeği hariç” buyurmuştur.

Ebû Hâzim’in Ebû Hureyre’den yaptığı nakilde ise, “Av köpeği veya ço­ban köpeği (hariç)” buyurulmuştur.

Ezd-ü Şenûe kabilesinden Süfyan İbn Ebû Züheyr adlı sahabî, “Resûlullah’ı -sallallâhu aleyhi vesellem- şöyle buyururken işittim” demiştir:

“Zirâî gereklilik ya da çoban köpeği olma amacı bulunmadığı halde köpek edinen kimsenin, hergün amelinden bir kîrât eksilir.”

(Saib İbn Yezid), “Ben ona, sen gerçekten bu sözü Resûlullah’tan işittin mi?” diye sordum. O da bana, “Şu mescidin Rabbine yemin olsun ki evet işit­tim” diye cevap verdi” demiştir.

Açıklama:

İbnü’l-Münîr şöyle demiştir:

“Köpek edinmeye yönelik yasaktan, ziraat için köpek edinme istisna edilerek mubah görülmüştür. Buhârî, bu hükümden, ziraatte bulunmanın da mubah ol­duğunu ortaya koymayı amaçlamıştır. Köpek edinmeye ziraat için olduğu zaman izin verildiğine göre, bu hüküm, ziraatte bulunmaya göre mubahlık bakımından daha zayıf demektir. (Dolayısıyla ziraat, evleviyetle mubah bir konudur.)

İbn Abdülberr şöyle demiştir:

“Zikredilen hadise göre, av ve çoban köpeği edinmek mubahtır. Durum zi­raat için de böyledir. Çünkü bu halde köpek koruma görevi yapmaktadır. Bunun dışındaki amaçlarla köpek edinmek ise mekruhtur. Fakat av köpeği ve zikredilen diğer istisnaların kapsamına, bir yarar sağlayan, bir zararı önleyen diğer konular da kıyas yoluyla girmektedir. Dolayısıyla mekruhluk, sadece hiçbir ihtiyaç olma­dığı halde köpek edinmeyle ilgilidir. Çünkü köpek, insanları korkutmakta, içinde bulunduğumuz evlere meleklerin girmemesine sebep olmaktadır.

“Amelinden eksilir”, yaptığı amellerden elde ettiği sevap eksilir, anlamında­dır. Bu söz de, köpek edinmenin haram kılınmadığını gösterir. Çünkü bir şeyi edinmek haram kılınmış ise, sevap eksilsin eksilmesin, her halükârda onun ya­saklanmış olması gerekir. İşte bu durum, köpek edinmenin, haram değil, mekruh olduğunu gösterir.

Bana göre, hadisin dayanak olduğu nokta şudur:

Köpeklerle ilgili, kapların yedi kez yıkanması gibi kişinin neredeyse yapa­mayacağı ve korunamayacağı bir takım teabbüdî hükümler nedeniyle, köpek edinilmesi halinde sevap eksilmektedir.

Rivayete göre, Mansûr, Amr İbn Ubeyd’e bu hadisin sebeb-i vurûdunu sor­muştu. Mansûr ona, “Çünkü köpek, misafire karşı havlar ve dilenciyi korkutur” diye cevap vermiştir.

Hadisten Çıkan Bazı Sonuçlar

*        Necis olan şey sıvı olduğunda, necislik hükmü bu sıvının temas ettiği diğer şeylere de geçer.

*        Sıvıların bir bölümüne necaset düştüğü zaman sıvının tümü necis olur.

*        Sıvı necis olduğunda onun içinde bulunduğu kap da necis olur.

*        Az miktarda su, içine necasetin düşmesi ile değişmese bile necis olur. Çün­kü köpeğin yalaması çoğunlukla kabın içindeki suyu değiştirmez.

*        Necasetin suya temas etmesi ile suyun necasete temas etmesinin hükmü farklıdır. Çünkü necasetin bulunduğu yere su dökmek (suyu temas ettirmek) em­redilmiştir.

Bu hadisten ilk olarak anlaşılan anlam, Mâlikî ve Hanefîler’in konu ile ilgili hükümlerine aykırıdır. Mâlikîler, kendilerinden nakledilen meşhur görüşe göre yedi kez su ile yıkamayı kabul ettikleri halde, toprakla yıkamayı gerekli görme­mişlerdir. Çünkü toprakla yıkamak, Mâlik’in rivayetinde yoktur. Mâlikîler’den el- Karafî bu kondaki hadislerin sahih olduğunu söylemiştir. Mâlikî imamlar bunu nasıl gerekli görmemiş hayret doğrusu! Hanefîler ise ne yedi kere yıkamayı ne de toprakla yıkamayı gerekli görmüşlerdir.