Zıhâr Kefareti

By | 30 Nisan 2015

zihar-kefareti“Zıhâr”, sırt anlamına gelen “zahr” kelimesinden türetilen bir kelimedir. Anlamı: “sırtlaşma, sırtını sırtına benzetme” demektir. Istılahî manası ise bir kimsenin karısının vücudunun tamamını veya onun yarısı gibi bir kısmını veyahut da tümüne delâlet edecek bir uzvunu, kendisine ebedî olarak haram bulunan annesi ve kız kardeşi gibi bir kadının tamamına veya bakması haram olan bir uzvuna benzetmesi demektir. Mesela, hanımına: “Sen bana anam gibisin, sen bana anamın arkası gibisin, senin boynun annemin arkası gibidir.” demesi gibi. Bu şekilde söz söyleyen mükellef bir Müslüman’a kefaret gerekir. Bu kefareti yerine getirmeden karısı ile ilişki kurması helâl değildir. Çünkü bu şekildeki bir ifade ile yalan konuşmuş ve helâl olan bir şeyi haram göstermiş olmaktadır. Zıharın kefareti peş peşe iki ay oruç tutmaktır. İşte bu şekilde kefaret-i zıhar olarak peş peşe iki ay oruç tutmak da farz olan oruçlardandır. Eğer bu şekilde oruç tutmaya güç yetirilemiyorsa altmış fakirin sabah-akşam doyurulması gerekir.