Zenginlere Karşı Davranış Kuralları Nelerdir?

By | 23 Mart 2015

zenginlere-karsi-davranis-kurallari-nelerdir     Mürid, zenginlere karşı izzet-i nefis sahibi olmalı, mallarına tamah etmemeli, zenginlere ait olan her şeyi kalbinden söküp atmalı, onlara karşı alçalıp zelil davranışlar sergilemekten kaçınmalıdır. Nitekim bir hadiste şöyle buyrulmuştur:

“Herkim, elindekine tamah ederek bir zengin karşısında ezilip büzülürse dininin üçte ikisi gider.”

Dindarlığımızın gerilemesine sebep olacak bir şeyi yapmaktan ve dindarlığımızın yara almasına yol açacak ve mallannın sahte ışığı ve dünyalıklarının pırıltısı ile imanımızın nurunu söndürecek olan insanlarla düşüp kalkmaktan Allâh’a sığınırız.

Bununla birlikte mürid, kısa veya uzun mesafeli bir yolculukta, bir mescidde ya da bir sohbet meclisinde onlarla bir arada bulunmak zorunda kalırsa onlara güzel davranmalıdır. Hem zenginlere, hem de fakirlere güzel davranmak esastır. Kendini kimseden üstün görmemelisin; tam tersine kalbindeki kibir duygusundan kurtulabilmek için herkesin senden daha hayırlı olduğunu düşünmelisin. Fakirlere karşı dahi kendinde bir üstünlük görmemeli, nefsine ne dünya, ne de âhiret konularında hiçbir değer atfetmemelisin.

Nitekim şöyle denilmiştir:

“Her kim nefsine değer verirse kendinin hiçbir değeri yok demektir; her kim nefsine bir ağırlık verirse kendisinin hiçbir ağırlığı yok demektir.”

Zenginin fakire karşı takınması gereken tavır, ona ihsanda bulunmaktır; fakirin zengine karşı takınması gereken tavır ise onu kalbinden çıkarmak ve kalbinde ne zengine, ne de malına hiçbir yer bırakmamaktır. Hatta kalbinde dünya ve âhirete ait hiçbir şey de bulunmamalıdır. Kalbinde hiçbir varlığa girecek ve kalacak yer bırakmamalıdır. Bütün bunlardan sıyrılmalı ve Rabbine ait duygu ve düşüncelerle dolmayı beklemelidir. Rabbi dışında hiçbir şeyin kalbinde bir varlığı, güç ve kuvveti olmamalıdır. Bunu başarabildiği zaman Allâh’ın lütfü gelir ve kendisinin hiçbir yorgunluğu ve kaygısı olmaksızın Rabbiyle zenginlik bulur.