Zekâtın Verileceği Yerler

By | 12 Haziran 2015

zekatin-verilecegi-yerler    Zekâtın verileceği yerler Tevbe/60 âyetinde belirtildiği üzere sekiz sınıftır:
“Sadakalar (zekâtlar); fakirler, miskinler, zekât memurları, müellefetu’l-ku- lub, azat olmak üzere efendileriyle anlaşma yapmış köleler, borçlular, Allah yo- lundakiler ve yolda kalmışlar içindir.” (Tevbe Sûresi, 9/60)
Fakir:
Ancak zaruri ihtiyaçlarım karşılayabilen, bunun dışında mala sahip olmayan kimsedir. Bu kimsenin oturacak evi, ev eşyası, giyecek elbisesi, yiyecek yemeği, borcuna denk parası bulunsa bile yine fakir sayılır.
Miskin:
Hiçbir şeye sahip olmayan, yiyeceği, içeceği ve giyeceği için başkalarına muhtaç olan kimsedir.
Zekât memurları:
Bunlar, devlet başkanı tarafından zekâtları toplamakla görevlendirilen kim-selerdir. Zengin dahi olsalar, bu kişilere zekât verilir.
Müellefetu’l-kulub:
Bunlar üç kısımdır:
a) İslâm’a ve müslümanlara zarar vermeleri önlenmek maksadıyla kendilerine atiyyede bulunulan bazı kafirler,
b) Kendilerinin ve maiyetlerinin İslâm’a girmeleri gözetilen ve kabileleri içindeki müslümanlara zarar vermelerinin önüne geçilmek istenilen ileri gelen eşraf,
c) İslâm’a yeni girmiş ve niyetleri henüz zayıf olan kimseler. Bunlar, fakir olmasalar bile kalpleri İslâm’a iyice ısınsın diye taltif ediliyorlardı. Ancak, sebebi kalktığı için müellefetu’l-kulub’a Hz. Peygamber (sav) döneminden sonra zekât verilmemiştir. Böylece zekât, yedi sınıf arasında dağıtılmıştır.
Azat olmak üzere efendileriyle anlaşma yapmış köleler
Borçlular:
Bunlar, borcundan fazla nisab miktarı mala sahip olmayan veya malı olmakla birlikte, başkasında olduğu için alamayan kimselerdir.
Allah (cc) yolundakiler:
Bunlar, Allah (cc) yolunda gönüllü olarak savaşa katılmak istediği halde, si-lahtan, binekten ve diğer şeylerden yoksun olan kimselerdir.
Yolda kalmışlar:
Bunlar, malı memleketinde olup da elinde birşey kalmamış yolculardır. Bu durumdaki kişi, yalnız ihtiyacı kadar zekât alabilir, ihtiyacından fazla alması he-
lâl olmaz.
Kendi memleketinde bulunmakla birlikte, malım/parasını yitiren ve muhtaç duruma düşen kimse de yolcu hükmündedir. Yani bu gibi kimseler de zekât ala¬bilir. Daha sonra mallarmı/parasmı bulduklarında, zekât olarak aldığı malı veya parayı fakirlere veya İslâm devletine vermeleri gerekmez.