Yılanın İntikam Almasından Korkmanın Yerilmesi

By | 23 Temmuz 2014

feraceler

 

yılanİbnu Mes’ud radıyallâhu anh anlatıyor: “Resûlullah sallallâhu aleyhi vesellem buyurdular ki:

“Yılanların hepsini öldürün. Kim yılan(ın intikam alacağın) dan korkarsa, benden değildir.”

“Bir rivayette şöyle buyrulmuştur. “Gümüş çubuk gibi olan uzun yılan hariç, bütün yılanları öldürün.”

İbni Abbas radıyallâhu anh anlatıyor: “Resûlullah sallallâhu aleyhi vesellem buyurdular ki:

“Kim, yılanı (intikam) arar diye (öldürmez) bırakırsa bizden değildir. Biz on­larla harbettiğimiz günden beri onlarla sulh yapmadık.’’

Abdullah İbn Ömer -radıyallâhu anh-, Hafsa’nm -radıyallâhu anhâ- şöyle söyle­diğini belirtti: Resûlullah -sallallâhu aleyhi vesellem- şöyle buyurdu:

“Şu beş hayvanın öldürülmesinde, öldürene herhangi bir günah söz konusu değildir: Karga, çaylak, fâre, akreb ve kuduz köpek.”

Hz. Âişe’den -radıyallâhu anhâ- rivayet edilmiştir: Resûlullah -sallallâhu aleyhi vesellem- şöyle buyurdu:

“Beş hayvan vardır ki bunlann tümü fâsık (yoldan çıkmış, itaat altına alm- mayan)tır. Bunlar harem bölgesinde de öldürülür: Karga, çaylak, akreb, fâre, kuduz köpek.”

Abdullah radıyallâhu anh şöyle dedi:

Biz Minâ’da bir mağarada Hz. Peygamber -sallallâhu aleyhi vesellem- ile birlik­teyken kendisine “Mürselât” sûresi indirildi. Hz. Peygamber -sallallâhu aleyhi vesel­lem- okuyor, ben de henüz okuması dolayısıyla ağzı kurumadan onun okuduk­larını ezberliyordum. Birden üzerimize bir yılan sıçradı. Hz. Peygamber -sallallâhu aleyhi vesellem-: “Onu öldürün” buyurdu. Biz onu öldürmek için hemen davrandık ki yılan kaçtı. Bunun üzerine Hz. Peygamber -sallallâhu aleyhi vesellem-: “Siz onun şerrinden korunduğunuz gibi o da sizin şerrinizden korundu” buyurdu.

Hz. Peygamber’in -sallallâhu aleyhi vesellem- eşi Hz. Âişe -radıyallâhu anhâ-, “Resûlullah’ın -sallallâhu aleyhi vesellem- kelere “fâsıkçık” dediğini işittim ancak onun öldürülmesini emrettiğini işitmedim.”

Açıklama:

Köpek; hayvan olma ve parçalayıcı olma özelliğini barındırır. Bekçilik ve avcılık gibi işlerde köpekten yararlanılır. Yine köpekte başka hayvanlarda bulun­mayan; iz sürme, koku alma, bekçilik etme, hafif uyku, sahibine bağlılık, eğitime elverişli olma gibi özellikler vardır. Taharet konusunda köpeğin necis olduğunu belirtmiştik. Yaratmanın Başlangıcı bölümünde köpeğe ait diğer özellikler ele alı­nacaktır.

Kelb-i akûr nedir?

Alimler burada, hadisin Arapça metninde yer alan “kelb-i akûr” sözcüğünün ne anlama geldiği konusunda ve bundan aksi anlam (mefhum-ı muhalefet) çıka- nlıp çıkarılamayacağı konulannda ihtilaf etmişlerdir.

  1.  Saîd İbn Mansûr’un hasen senetle Ebû Hureyre’den ıivayet ettiğine göre bununla kastedilen aslandır.
  2.  Süfyan aracılığıyla Zeyd İbn Eslem’den rivayet edildiğine göre kendisine kelb-i akûr’un ne olduğu soruldu, o da “yılandan daha çok saldırgan olan ne vardır?” dedi.
  3.  Züfer burada kastedilenin yalnızca kurt olduğunu söylemiştir.
  4.  İmam Mâlik el-Muvattâ’da şöyle demiştir: Bu, insanlara saldıran, onlan korkutan; aslan, kaplan, pars, kurt gibi tüm hayvanlan içerir. Bu görüşü Ebû Ubeyd, Süfyan’dan da rivayet etmiştir. Alimlerin çoğunluğu da bu görüştedir.
  5.  Ebû Hanife bu hadiste kastedilenin yalnızca köpek olduğunu söylemiştir. Kurt dışındaki hayvanlar bu bakımdan köpek gibi değerlendirilemez.

Nitekim İmam Nevevî, bu hadisi açıklarken, şu görüşlere yer verir: Cmhura/ âlimlerin büyük çoğunluğuna göre, hadiste geçen “el-Kelb el-Akur” (yırtıcı kö­pek) kelimesi, bütün yırtıcı hayvanlar için geçerlidir. Çünkü köpeğin vasfı olarak geçen “el-akur” kelimesi, yırtıcı anlamına gelir. Buna göre, hadiste geçen “yırtıcı köpek” tabiri, aslan, kaplan, kurt gibi genellikle yırtıcı hayvanlardan sayılanların hepsi için geçerlidir. (bk. Nevevî, Şerhu Müslim, ilgili hadisin şerhi).

Ebû Ubeyd çoğunluğun görüşüne şunları delil getirmiştir:

  1.  Hz. Peygamber -sallallâhu aleyhi vesellem-, Ebû Leheb’in oğluna yaptığı bed­duada “Allah’ım ona köpeklerinden bir köpeği musallat et” demiş, bu beddua sonucu onu bir aslan parçalamıştır. Bu, hasen bir hadis olup Hâkim tarafından rivayet edilmiştir.
  2.  Yüce Allah “Allah’ın size öğrettiğinden öğretip avcı hale getirdiğiniz hay- uanlann sizin için yakaladıklarından da yeyin” buyurmuştur.[8] Burada kelime kökü olarak “kelb” sözcüğü kullanılmıştır. Bu sebeple parçalayıcı/saldırgan her hayvana “akûr” denilmiştir.

Tahâvî de Hanefîlerin görüşüne şunu delil getirmiştir: Şahin ve doğan, yırtıcı kuşlardan olduğu halde ihramlınm bunları öldürmesinin haram olduğu konu­sunda alimler ittifak etmişlerdir. Bu, öldürme izninin karga ve çaylak ile sınırlı ol­duğunu gösterir. Aynı şekilde diğer hayvanlarda da öldürme izni yalnızca köpek ve onunla aynı nitelikte olan kurt ile sınırlıdır.

Tahâvî’nin ittifak bulunduğunu söylemesi eleştiri konusu yapılmıştır. [9]

b- Evde Akrep ve Fare Görülürse

Abdullah İbn Ömer -radıyallâhu anhuma-, Hafsa’nın -radıyallâhu anhâ- şöyle söy­lediğini belirtti: Resûlullah -sallallâhu aleyhi vesellem- şöyle buyurdu:

“Şu beş hayvanın öldürülmesinde, öldürene herhangi bir günah söz konusu değildir:

Karga, Çaylak, Fare, Akrep, ve Kuduz köpek.” Namazda Da Olsanız Yılanı Akrebi Öldürün!

İbn Abbas radıyallâhu anh’dan: Rasûlullah sallallâhu aleyhi vesellem şöyle bu­yurdu: “Namazda dahi olsanız yılan ve akrebi öldürün.”

Ebu Hureyre radıyallâhu anh’dan: Rasûlullah -sallallâhu aleyhi vesellem- buyur­du ki: “İki siyahı; yılan ve akrebi namazda (dahi olsanız) öldürün.”

Müslim’in bir rivayetinde Hz. Aişe şöyle demiştir: “Resûlullah aleyhisselam beş fâsığın Hill’de ve Harem’de öldürülmesini emretti.” Ebu Davud. Ebu Hureyre -radıyallâhu anh-”dan kaydettiği bir rivayetinde, karga yerine “yılan” demiştir.

[10] Fare, her türlü şeyi kemirir ve yer. Fareler insan gördüklerinde kaçarlar, bazı lağım fareleri akşam olduğunda bulunduğu yerden çıkar ve insanları kemirebilir. Fare ağzından salgıladığı özel bir salgı ile insanlann dokularını uyuşturur, insanlar fare tarafından ısırıldığını anlamaz. Fare, Neyle Beslenir?

Fare, otçul ve etçil beslenme sağlar. Farenin dişleri, çok güçlüdür. Kemirme özelliğine sahip dişler yıpransa bile sürekli kendisini yeniler. Fare, haşere türleri, yumurta, yengeç, balık, tahıl ürünleri gibi besinlerle beslenir. Keme(lağım)faresi türü, gece olduğu yerden çıkarak, insanları kemirir.

Akrep, zehirli bir canlı olup, sıcak ve nemli alanlarda yaşar. Boyları türlerine göre değişen akreplerin boyarı ortalama 5-15 cm arasındadır. Renkleri ise genellikle siyah, kahverengi, sarı ve mavi olan akrepler, en çok taşların ve kayaların diplerinde, ormanlık alanlarda, moloz yığınlarının altında ve eski ahşap binalarda görülür.

Akrepler zehirli canlılardır ve zehirlerinin etkisi yaşadığı ortama göre değişir. Bazı akrep türleri zehirlerinin etkisini hemen gösterirken, bazı akrep türleri belli bir zaman süresi içerisinde gösterir. Akrepler doğal ortamlarda bulu­nan yuvalannm doğal afetler sonucu bozulması ile sığınmak amacıyla ev içlerine yönelirler. Evde akrep ile karşılaşılması durumunda kesinlikle müdahale edilmemelidir. Evde içlerinde akrepler kuytu köşelere saklanıp gizlenirler.

Akrep sokması çok tehlikeli bir durumdur ve acilen bir hastaneye ulaşılmalıdır. Birkaç saat içinde insanı öldürebilecek kadar zehirli akrep türleri olduğu için, akrep sokmasına maruz kalan kişi, hastaneye ulaşılması uzak olan bir yerde ise yapılması gereken akrebin soktuğu yerin 5cm kadar üstünden sıkıca bağlamak ve böylelikle kan akışını yavaşlatmak gerekir.

Akrepler çok güçlü canlılardır ve bu nedenle mücadelesi zordur. Genellikle yalnız yaşayan akrepler, sadece çiftleşme döneminde, ken­dilerine eş bulmak için bir araya gelirler. Akrep çiftleşmesi şu şekildedir. Erkek akrep ile dişi akrep kuyruklarını birbirine dolar ve çiftleşme gerçekleşir. Daha sonra erkek akrep, dişi akrebi spermalarının saklandığı bölgeye götürerek dişi akrebin döllenmesine yardımcı olur. Dişi akrep genellikle çiftleşme işleminin ardından erkek akrebi yer.

Akreplerin üzeri sert bir kitin denilen madde ile kaplıdır. Bu madde akrepleri birçok tehlikelerden korur. Bazı akrep türleri dondurucu havalarda bile yaşayabilir. Doğal ortamlarda bulunan canlılar ile beslenen akrepler, kuş, kertenkele, tavşan, fare, kurbağa ve diğer küçük böcekler ile beslenmesini sağ­lar. Akrep avını kuyruk kısmında bulunan zehirli iğnesi ile önce felç eder, daha sonra zehrin etkisi ile parçalara ayrılan avını yer…