Yâsin Sûresi Hakkında Bilgi

By | 24 Haziran 2015

yasin-suresi-hakkinda-bilgiYâsin-i Şerifin Türkçe meâlini okumadan önce kısa bir özetini yapalım ki, Sûre-i celilenin ma’nâsmı bir nebzecik anlatabilelim.
Yasin Sûresi, Mekke devrinin ortalarında nâzil olmuştur. Mekke’ de nâzil olan “Yâsin Sûresi” 83 âyetdir
Sûrenin ismi olan “Yâ” ile “sin” harfleri yâni; “Yâsin” bu iki harf ile peygamberimiz Hz. Muhammed Aleyhisselâma hitab ediliyor. “Yâsin” Arabça Tay kabilesi dilinde “Ey insan!” mânâsmdadır. “Yâsin” Peygamberimizin mübârek isimlerinden biridir.
Yâsin Sûresi 5 bölümde mütalâa edilip incelenebilir:
Birinci bölüm: Kur’ân’ın hikmetlerle dolu İlâhi bir kitab olduğu, peygamberimiz Hz. Muhammed Aleyhisselâmın Allah tarafından gönderilen peygamberlerden olduğu ifade edilmektedir.
1’nci bölüm 1’nci âyet ile 13’ncü âyete kadar olan kısımdır ki, Peygamberimiz Aleyhisselâmın gönderilişinin hikmetlerini bildirmekte ve bütün insanlığın ancak onunla kemâle erebileceği işaret edilmektedir.
İkinci bölüm: 13’ncü âyet ile 33’ncü âyete kadar olan kısım ki burada bir çok darb-ı meseller ile insanlara hidâyet yolları gösterilerek insanları ihya edici misaller vermekte ve Kur’ân’m kendinden önce gönderilen İlâhi kitabları nasıl tasdik ettiği (doğruladığı) bildirilmektedir.
Üçüncü bölüm: 33’ncü âyet-i kerimeden 51’nci âyete kadar olan kısım da ise, hakikâtin mutlaka muvaffak olacağı ve hakkın dâima galip geleceği anlatılmaktadır.
Dördüncü bölüm: Bu kısımda Cenâb-ı Hakkın mümin kullarına vereceği İlâhi mükâfatlar bildirilmekte ve inanmayan kâfirlere de verilecek İlâhi cezâ ve âzablar beyan edilmektedir. 51’nci âyetten 68’nci âyete kadar olan kısımdır.
Beşinci bölüm: Bu bölümde ise, Allâhü Teâlâ’nm kudretinin büyüklüğü ve her şeyin Cenâb-ı Hakkın yed-i kudretinde olduğu ve bütün kâinâtın tasarrûfu İlâhide olduğu beyan edilmektedir. 68’nci âyet-i kerimeden 83’ncü âyete kadar olan kısımdır
“Yâsin Sûresi”nin bildirdiği bu hakikatler aynen olmuş ve sevgili peygamberimizin haya tında bu gerçekler meydana gelmiştir. Kur’an’ın getirdiği esaslar tahakkuk etmiş (gerçekleşmiş )tir. Mü’minlere (Kur’an’a inananlara) Allâh’m büyük mükafatı gelmiştir. Kâfirler de cezâlarını çekmişlerdir. Allah son peygamberi Hz. Muhammed (A.S.)a çok büyük nimetler vererek İlâhi dini olan İslâmî dünyaya yaymasında muvaffak etmiştir. Kur’an, bütün insanlığın önünde bir hidâyet rehberi olarak parlamış ve insanlığın ufkunda saâdet meşalesi olmuştur. Kur’ana gönül verenler mesut ve bahtiyar olmuş, Kur’an’a arka çevirenler helâk olup perişan olmuşlardır.
Kıyâmete kadar Kur’an’ın dediği ve bildirdiği gibi olacaktır. Yeter ki Allah deyen mü’minler Kur’an’ın emir ve tavsiyelerini yerine getirip yapsınlar. Kur’an’a gönül verip bağlansınlar.