Yalan Yere Yemin Etmek

By | 9 Nisan 2015

Yalan Yere Yemin EtmekYalan Yere Yemin Etmek

Ebû Hureyre -Allah ondan razı olsun- şöyle dedi: Allah Ra­sûlü sallallahu aleyhi ve selem şöyle buyurdu: “Yalan yere yemin mala rağbeti arttırsa bile hakikatte bereketi götürür”

Abdullah İbnu Ebû Evfâ -Allah ondan razı olsun- şöyle dedi: Bir adam malını pazara getirerek, Müslümanlardan birini malını sata­bilmek için malına şu kadar para verilip satmadığına dair yalan yere yemin etti. Bunun üzerine şu âyet indirildi:

«Allah’a olan ahidlerini ve yeminlerini az bir ücret mukabili satanlar. İşte böyleleri için âhirette hiçbir nasîb yoktur. Kıyamet günü Allah, onlarla ne konuşacak, ne yüzlerine bakacak ve ne de onları temize çıkaracaktır. Onlar için şiddetli bir azâb vardır.» (Âli İmrân)

Vaaz

Alışveriş esnasında esnafın ve tüccarın malını satmak için veya kendi malının daha kıymetli olduğunu isbat etmek için başvurduğu

yollardan biri yemin etmektir. Doğru bile olsa yemin etmek dinimizde mekruh kabul edilir.

Yalan yere yemin etmenin günah olduğunu ise bilmeyenimiz yok­tur. Alıcının en çok kandığı şeylerden biri satıcının malı ile ilgili yaptığı yemindir.

Dolayısıyla yalan yere yemin ederek malını satan ve sürümünü ar­tıran kimse karşısındakini kandırmış olmaktadır. İnsanları kandırmak ise büyük günahlardan ve haram olan davranışlardandır.

Çok yemin etmekten sakındırmak, az yeminin câiz olduğu anlamı­na gelmez. Tıpkı âyette kat kat fâiz yemekten sakınılması emrinin az fâiz yemenin câiz olacağı anlamına gelmediği gibi.

Yalan yere yapılan yemin belki malın satılmasına ve ona rağbet edilmesine sebep olabilir. Fakat böyle bir kazancın bereketi olmadığı gibi, uzun vadede sahibine hayrı da olmaz.

Bu hayrın olmayışı hem dünya hem de âhiret hayatı ile ilgili olarak düşünülmelidir. Bir mal hırsızlık, yangın, sel felâketi, devletin el koy­ması, çaresiz hastalıklara yakalanma gibi kişinin iradesi dışındaki se­beplerle telef olabilir, kötü bir mirasçıya kalabilir; hayırlı işlere nasip olmaz; o kimse âhirette de bu mal sebebiyle bir sevaba nâil olamaz.

Dürüst bir insana yakışan, malını meşrû ve helâl yollarla satmak, kimseyi kandırmamak, aldatmamak, dünyada kazancına haram karış­tırmamak, âhirette ise sevaptan mahrum kalmamaktır.

Vaazdan Öğrendiklerimiz:

Alış veriş başta olmak üzere, insanlarla muamelelerimizde doğ­ru bile olsa yemin etmemeliyiz.
Yalan yere yapılan yeminler, insanları kandırıp aldatmaya ve yanıltmaya yönelik olduğu için haram kılınmıştır.
Alış verişte yemin malın sürümünü artırsa bile bereketini azal­tır; kişiye ne bu dünyada hayır sağlar, ne de âhirette sevap kazandırır.
Alış verişte doğru da olsa yemin etmek mekruh, yalan yere ye­min etmek ise kefâreti olmayan yemin-i gamûs cinsinden bir haram­dır.