Teğemmümün Sünnetleri

By | 22 Ocak 2015

Teyemmümün SünnetleriTeğemmümün Sünnetleri
Abdullah bin Abbas’tan -Allah ondan razı olsun-, O Ammar’dan, onun şöyle dediği rivayet edilmiştir: ben teyemmüm ayeti nazil olduğunda Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem ile birlikteydim. Ellerimizi yüz için yere bir defa vurduk, sonra yine ellerimizi dirseklere kadar eller için bir defa daha vurduk ve onların hem dış hem iç taraflarını sıvazladık. (Buhari, Teyemüm 4. Müslim, Hayz 110-113. Ebu Davud, Taharet 121)
İbn Abdurrahman bin Ebza’nın babasından rivayet ettiğine göre bir adam Hz. Ömer -Allah ondan razı olsun- yanma giderek şöyle demişti: “Ben bir yolculukta iken cünüp oldum
fakat su bulamadım.”
Bunun üzerine Ömer -Allah ondan razı olsun- “Namaz kılma” deyince Ammar şöyle dedi: “Ey müminlerin emiri hatırlamıyor musun? Ben ve sen bir seriyyede idik ikimizde cünüp olduk ama su bulamadık. Sen namaz kılmamıştın bense toprak üzerinde yuvarlanmıştım. Sonra Peygamber sallallahu aleyhi vesellem’in yanına vardık, ona olanı haber verince o, bana hitaben: “Sana şu kadarı yeterdi” dedi ve ellerini yere vurdu, sonra onlara üfledi elleriyle yüzünü ve kollarını mesh etti. (Buhari, Teyemmüm 8. Müslim, Hayz 110. Ebu Davud, Taharet 121.)

ABDESTİN ALINIŞ ŞEKLİ
Ebu Hureyre -Allah ondan razı olsun- anlatıyor:
Rasulullah buyurdular: “Abdesti olmayanın namazı yoktur, üzerine Allah’in ismini zikretmeyen kimsenin abdesti de abdest değildir.” (Ebu Davud, Taharet 48, (101]
Humran der ki: Osman -Allah ondan razı olsun-, bir kap su getirtti. Sudan üç kere avuçlarına boşaltıp ellerini yıkadı. Sonra sağ eliyle kaptan su alıp üç kere ağzını yıkadı, üç kere de burnuna çekip yıkadı. Üç kere yüzünü yıkadı, üçer kere kollarını dirseklerine kadar yıkadı. Sonra başını mesh etti, sonra ayaklarını topuklarına kadar yıkadı. Sonra şöyle dedi: Allah Rasulu sallallahu aleyhi vesellemin böyle abdest aldığını gördüm. Abdestini bitirdikten sonra şöyle buyurmuştu:
“Kim benim abdestim gibi abdest alırda içinden herhangi bir günah geçirmeyerek iki rekat namaz kılarsa, geçmiş günahları bağışlanır.” (Buhari ve Müslim)
Ebu Ya’la senedini kayderek Hz. Osman’dan -Allah ondan razı olsun- şöyle dediğini rivayet etmektedir: Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem’i şöyle buyururken dinledim:
“Kim abdest alır, ellerini yıkar, Sonra ağzına üç defa su verir çalkalar, sonra üç defa burnuna su verir, üç defa yüzünü ve üç defa da dirseklere kadar ellerini yıkar, sonra başını mesh eder sonra da ayaklarını yıkar, sonra konuşmadan:
“Eşhedu en la ilahe ilallah vehdehu la şerike lehuve enne Muhammeden abduhu ve rasuluhu” derse iki abdest arasındaki günahları ona bağışlanır.” (Heysemi, Mecmuz-Zevaid 1/239)
Ukbe bin Amir -Allah ondan razı olsun- dedi ki. Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem şöyle buyurdu: “Bir kimse güzelce abdest alır, kalbiyle, yüzüyle namaza yönelerek iki rekat namaz kılarsa mutlaka ona cennet vacip olur,” (Müslim 1/209)
Aişe -Allah ondan razı olsunanlatıyor: “Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem’in abdest aldıktan sonra kurulandığı bir bezi vardı. (Tirmizi, Taharet 40, 53)
ABDESTİ BOZAN HALLER
Ali bin Talk’tan -Allah ondan razı olsun: Bir bedevi dedi ki: “Ey Allah’ın Rasulü kişi çölde olur, az bir yellenmesi bulunabilir, suyu da az olabilir; bu durum karşısında ne yapmalıdır?” Cevap verdi:
“Biriniz yellendiği zaman abdest alsın! Kadınlara arka¬larından yanaşmayın! Şüphesiz Allah hakkı söylemekten çekinmez.” (Ebu Davud 205. Tirmizi 1164,1166)
Ebu Hureyre den -Allah ondan razı olsun: Allah Rasulu sallallahu aleyhi vesellem şöyle buyurdu:
“Ancak ses (yellenme sesi) veya (yellenme kokusundan) abdest lazım gelir.” (Müsned 24, 22. Ahmed 435, 410471)
Ahmed’in rivayeti: “Sizden biri namazda olduğu zaman şeytan gelir, ona hayvanına yanaştığı gibi yanaşır. Yatıştığı zaman, poposunun iki parça arasına, sırf onu namazdan etmek için yellenir. (Kişi) böyle bir şey hissederse, ses duymadıkça veya koku hissetmedikçe namazdan ayrılmasın.” (Ahmed 330)
Abdullah bin Sad el-Ensari’den -Allah ondan razı olsun- Allah Rasulu sallallahu aleyhi vesellem’e, guslü gerektiren şey ile sudan sonra gelen su (mezi) hakkında sordum, şöy¬le buyurdu: “O mezidir; her erkekten mezi gelebilir. Bundan dolayı yalnız uzvunu ve hayalarını yıkaman yeter. (Abdesti bozduğu için ) namaza abdest alır gibi abdest alırsın ” (Ebu Davud 211)
Büsre bin Safvan’dan -Allah ondan razı olsun-: Kim tenasül uzvuna dokunursa abdest almadıkça namaz kılmasın!” (Malik, Taharet 58. Darimi 184.)
Ali’den -Allah ondan razı olsun: Allah rasulu sallallahu aleyhi vesellem şöyle buyurdu; “Gözler dübürün bağıdır. Öyleyse kim uyursa abdest alsın.” (Ahmed 111. Ebu Davud 203)
MESTLERE MESH ETMEK
El-Muğire bin Şube’den -Allah ondan razı olsun-: “Peygamber sallallahu aleyhi vesellem ile beraberdim, dedi ki: “Ey Muğire! Su kabını al!” Ben de aldım. Sonra (kazai hacet yapmaya) gitti, gözümden kayboluncaya kadar uzaklaştı, hacetini gördü. Üzerinde Şam işi bir cübbe vardı. Elini yeninden çıkarmak istediysede dar geldi. Bunun üzerine altından çıkardı. O’na su döktüm namaz için abdest aldı ve mestleri üzerine mesh etti. (Ahmed 250. Müslim, Taharet 77. Nesai, Taharet 92/6)
Bilal bin Reybah’tan -Allah ondan razı olsun: Allah rasulu sallallahu aleyhi vesellem: Hem mestlere hem de başörtüsüne mesh etti. (Müslim, Taharet 84.Tirmizi 101. Nesai 86.)