Tag Archives: haram nedir

Mekrûhun Hükmü Nedir?

Tahrîmen mekrûhun terkinde sevap vardır. İşlenmesinde ise, âhirette azaba uğrama ihtimali mevcuttur. Yani, harama yakın olan mekrûhu işleyen kimsenin âhirette hesaba çekilmesi ve azaba uğramasından korkulur. Bu, İmam-ı A’zam ile Ebû Yûsuf’a göredir. İmam-ı Muhammed ise, tahrîmen mekrûhu, aynen haram gibi telâkki eder, âhirette azab muhakkaktır, der. Tenzîhen mekrûhun işlenmesi ise, azâbı gerektirmez. Fakat terki… Read More »

Mekrûh Nedir?

Mekrûh, lügatte, sevimsiz bulunan, nâhoş ve kerih görülen şey de­mektir. Istılahta ise, dinen yapılması çirkin ve kötü görülen işler mânası­na gelir. Abdest alırken ve gusül ederken suyu israf etmek, erkeklerin ba­şı açık namaz kılmaları gibi hususlar mekruhlardandır. Mekrûh iki kısma ayrılır:  Tahrîmen Mekrûh:Harama yakın olan mekrûha denir. Abdest alırken suyu israf derecede harcamak gibi.  Tenzîhen… Read More »

Haramın Hükmü Nedir?

Haramın terkinde büyük sevab vardır. İnsanı takva mertebesine çıkarır. Çünkü haramın terk edilmesi farzdır. Bir farzı işlemenin, çok sünnetlere mukabil sevabı vardır. Günahların değişik yönlerden hücum ettiği günümüzde bir tek haramı terk eden kimse, az bir işle bir farz işlemiş gibi sevap kazanır. Böylelikle haramları, günahları terk eden bir insan, terk ettiği her bir günah,… Read More »

Müstehab Nedir?

Lügatte, “sevilmiş şey” mânâsına gelir. Istılahta ise Resûlüllah Efendimizin (aleyhi ekmelüttehaya) ara sıra yapmış oldukları şeydir. Duha (Kuşluk) namazı gibi. Peygamber Efendimiz (aleyhissalatu vessalam müstehab denilen hususları sevip zaman zaman yapmışlar, Selef-i Sâlihü de bunları seve seve işlemiş ve diğer ehl-i îmânı da yapmaya teşvik etmişlerdir. Müstehaba, sünnet-i gayr-i müekkede hükmünü verenler olduğu gibi, mendub,… Read More »

Farz Nedir?

Kelime manası, “bir şeyi kesinleştirmek, takdir etmek, pay ve parçalara ayırmak, belirlenmiş şey ve pay” demektir. İslâmî terminolojideki manası ise, yapılması kat’î ve açık delillerle emredilen dinî iş ve vazifelerdir. Namaz kılmak, oruç tutmak, zekât vermek gibi..