“Şeyhi Olmayanın Şeyhi Şeytan” Mıdır ?

By | 20 Mart 2015

 “Şeyhi Olmayanın Şeyhi Şeytan” Mıdır ?“Şeyhi Olmayanın Şeyhi Şeytan” Mıdır ?

“Şeyhi olmayanın şeyhi şeytandır” diye bir hadis mevcut değildir. Bu ifade ileriden beri duyulan ve söy­lenegelen bir sözdür; bir esasa, bir hakikate dayanıyor değildir. Şayet ifadede yer alan “şeyh”, mürşit, rehber ve kılavuz olarak düşünülürse mesele daha iyi anlaşı­labilir. Bir Müslümanın gerçek mürşid ve rehberi Kur’ân-ı Kerim ve Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâmdır. Bir Müslüman bu iki mukaddesi kendisine rehber alıp kılavuz edinirse sıratı müstakimi bulmuş, kendi­sine doğru bir yol çizmiş olur.

Zaten bunları rehber almayan insanın olsa olsa rehberi ve yol göstericisi şeytandır. Çünkü, kâinatta iyi ve kötülerin temsilcisi vardır. Üçüncü bir yol yoktur. Bir insanın rehberi, ya iyi ve iyilerin temsilcisi olan Peygamber Efendimizdir, ya da kötü ve kötülüklerin temsilcisi olan şeytan ve onun fahrî yardımcılarıdır.

Bununla birlikte başta sahabiler olmak üzere müçtehidler, veliler İslâm ulemâsı da insanlara hak ve ha­kikati gösteren, doğru yolu işaret eden rehber ve kıla­vuzlardır. Bunlar zaten ilim ve irfanlarını Kur ân dan, Peygamberden (a.s.m.) almaktadırlar. Ve birçokları yüzlerce, binlerce insanın hidâyete ermesine vesile ol­muş, hizmet etmiş, dünya ve âhiret saadetine ermesine yardımda bulunmuşlardır.

Meselâ İmam-ı Âzam, İmam-ı Şâfii, İmam-ı Gazali, Abdülkadir Gaylânî. İmam-ı Rabbani. Şah-ı Nakşı- bend, Mevlâna ve asrımızda da Bediüzzaman Said Nursî bu mürşid ve rehber şahsiyetlerden bir kısmıdır. Bu mübarek zatların hayatları, hizmetleri incelenirse, büyüklükleri ve İslâm tarihindeki yeri kolayca görüle­cektir.

Evet, bir Müslüman bu zatların sözlerini, kitaplarını, hal ve hareketlerini, devam etmiş oldukları zikir ve evradı okuyabilir, taklid edebilir ve böylece İslâmî yaşayışını zenginleştirip nurlandırabilir. Boylece bu zatlar insana mürşid olur, rehber olur.

Bu zatları kötü gören, bir peygamber mirasçısı ol­dukları için imkân nisbetinde taklid etmeyen, tanıma­yanların da olsa olsa yol göstericisi şeytan ve kotu kimseler olur. Çünkü, bir Müslüman onları Kur’ana ve Peygambere uydukları için sevmekte, kitaplarını oku­makta, istifâdeye çalışmaktadır.

Yukarıda sözü edilen cümle bu mânâ çerçevesinde anlaşılırsa yanlış olmaz. Yoksa insan illa bir tarikata girmelidir, bir şeyhe intisap etmelidir; eğer bir tarikat şeyhine bağlı değilse, onun şeyhi şeytandır şeklinde an­lamak, insanı izahında güçlük çekeceği bir duruma so­kar.