Sehiv Secdesini Gerektiren Durumlar Nelerdir? – 4

By | 29 Nisan 2015

sehiv-secdesini-gerektiren-durumlar-nelerdir-4Sehiv secdelerini yapmakta olan bir imama uyulabilir. Bu itibarla sehiv secdelerinin herhangi birinde veya teşehhüdünde iken olması fark etmez. Sehiv secdelerinin İkincisinde imama uyan kimsenin birinci secdeyi ve teşehhüdünde uyan kimsenin de her iki secdeyi kaza etmesi gerekmez.

* Mesbuk, imamla beraber sehiv secdelerini yapar, imamın yanılması, mesbukun imama uymasından önce de olsa hüküm aynıdır. Çünkü mesbuk imama bağlıdır.

İmam teşehhüdde iken daha selâm vermeden önce mesbuk kalkarak kıraat veya rükûda bulunduktan sonra, imam selâm verip sehiv secdesine gitse, mesbuk da hemen bu secdeye uyar ve evvelce yaptığı kıratla, rükûu aradan çıkar, bunları sonradan kalkıp tekrar yerine getirir. Bununla birlikte mesbuk bu secdelerde imama uymazsa namazı bozulmaz. Namazı bitirince bu sehiv secdelerini kendi başına yapar. Yine mesbuk secdeye vardıktan sonra, imam sehiv secdelerini yapacak olsa, imamına uymaz, namazını bitirir ve sonra sehiv secdelerini yapar. Eğer bu durumda imama uyacak olursa, namazı bozulur.

* İmam selâm verdikten sonra, noksan kalan rekatlarını tamamlamak için ayağa kalkan bir mesbuk, bu rekatlarda yanılırsa, sehiv secdelerini yapması gerekir. Önceden imamla beraber sehiv secdeleri yapmış olsa bile bu hüküm değişmez. Çünkü mesbuk, noksan kalan rekatları tamamlarken tek başına namaz kılan gibidir.

* Mesbuk imamla beraber yanılarak selâm verse, onun sehiv secdeleri yapması gerekmez. Fakat imamın selâmından sonra selâm verecek olsa, sehiv secdesini gerekir. Çünkü birinci durumda henüz muktedi (imama uyan), ikinci halde ise, münferid (yalnız başına namaz kılan) olmuştur. Muktediye, kendi yanılmasından dolayı sehiv secdesi lazım gelmez.

* Bir namazda birden fazla sehiv secdesi yapmayı gerektiren yanılma olsa, bunlar için namazın sonunda yalnız bir defa sehiv secdesi yapmak yeterlidir. Sehiv secdelerindeki bir yanılma da başka sehiv secdelerini gerektirmez.

* Sehiv secdeleri kasden veya yanılarak terk edilirse, namaza aykırı bir durum olmadıkça, sehiv secdesi yapılır. Fakat teşehhüdden sonra gülmek, konuşmak gibi, namaza aykırı bir durum meydana gelirse veya kerahet vakti girerse, sehiv secdeleri düşer. Sabah namazında selâmın peşinden güneşin doğması veya ikindi namazında yine selâmdan sonra güneşin (sarararak kamaştırıcılığının) değişmesi gibi…

* Bir imam, sehiv secdesini terk edecek olsa, cemaat da terk eder. Cuma ve bayram namazlarında da, fazla kalabalıktan dolayı bir karışıklığa meydan vermemek için sehiv secdeleri terk edilir.

* Sehiv secdesindeki iki secde ile Tahiyyat ve selâm vacibdir. Tahiyyattan sonra Salavat ve dua okunması, bu secdelerdeki tekbirler, secde halindeki teşbihler ve iki secde arasındaki oturuş sünnettir.

* Bir kimse, namazını tam olarak kıldığını kesinlikle bildiği halde, sözüne inanılır bir adam ona eksik kıldığını haber verse, onun sözünü kabul etmez. Fakat iki güvenilir adam haber vermişse onların sözüne uyulur. Çünkü böyle bir iki kişinin şehadeti ile doğruluğu gerçekleşen bir haber çok yerlerde geçerli ve bağlayıcıdır. İmam ve cemaat ihtilaf ettikleri takdirde, imamın bilgisi varsa, cemaatın sözü ile hareket etmez, imam kesin bilmiyorsa cemaatın sözünü kabul eder.

* Bir kimse açıktan okunan (sabah, akşam, yatsı) bir namazda imam olup gündüz cemaat halinde kaza ederken, sehven gizlice okusa, sehiv secdesi gerekir. Aynı şekilde gizli okunan bir namazı (öğle, ikindi) imam olarak gece açıktan okuyarak kaza ederse sehiv secdesi gerekir.
* Bir kimse geceleyin nâfile namaz kıldırmak üzere bir topluluğa imam olsa ve unutarak gizliden okusa veya gündüz nâfile namaz kıldırmak üzere imam olup sehven açıktan okusa sehiv secdesi gerekir. Bunu kasden yaparsa isâet işlemiş olur.