Şaban Ayı Hakkında

By | 14 Haziran 2015

saban-ayi-hakkinda     Kameri ayların sekizincisidir. Şaban, Receb ile Ramazan ayları arasında yer alır. Şaban ayının Araplar arasındaki eski adı “Azil” idi.
Araplar, şaban ayına “şehrullah-i muazzam”, “şehr-ül Kerame” ve “şehru’l-kasir” de derler. Böyle demelerinin sebebi, bu ayda bostanlara çıkıp, beraberlerinde götürdükleri yemek ve diğer şeyler pişinceye kadar gezip eğlenmeyi adet edinmeleriydi. Medineliler, bu ayın on beşinci gecesine “leyletu’l-helva” (helva gecesi) derler, Araplar, o gece evlerinde, durumlarına göre tatlılar pişirip yerler ve yedirirlerdi. Eskiden bizim toplumumuzda da, hemen her kandil gecesi bir helva gecesiydi. Fakir-zengin akrabaya, komşuya helva dağıtmak adetti. Ülkemizin bazı yörelerinde bu adetin günümüzde de devam ettiği görülmektedir.
Şaban ayını önemli kılan özelliklerden birisi üç ayların İkincisi olmasıdır. Bilindiği gibi üç ayların ılkı receb, üçüncüsü de ramazandır. Şaban ayının önemli bir özelliği de Berat gecesinin bu ayın on beşinci gecesinde bulunmasıdır. Berat gecesi, meleklerin inmesi, duaların kabul olunması. Yapılan duaların geri çevrilmemesi gibi birçok fazilete sahip olduğu için bulunduğu ayı da değerli kılmıştır.
Şaban ayı ve özellikle Berat gecesi ile ilgili İbn Mace de şu iki rivayet aktarılır:
“şaban ayının yarısı gelince; gecesini namazla gündüzünü oruçla geçiriniz. Şüphesiz ki Allah, o gece güneşin batmasıyla dünya semasına tecelli eder ve şöyle buyurur; Benden af dileyen yok mu tnııı affedeyim, rızık isteyen yok mu rızık vereyim, şifa dileyen yok mu şifa vereyim”.
“Allah Teala, Şabanın on beşinci gecesi tecelli eder ve ana-babaya asi olanlarla Allah’a ortak koşanlar dışında bütün kullarını bağışlar”.
I İz. Peygamber(SAV), bu ayda mümkün olduğu kadar oruç tutardı, Hz. Aişe (RA), O’nun bu davranışlarını şöyle anlatır; “Resulullah’ın (SAV) şaban ayındaki kadar çok oruçlu olduğu bir ay görmedim”.
Şaban ayı, İslam tarihinde bazı önemli olayların gerçekleşmesi açısından da önemlidir. Bunlar arasında, hicretin ikinci yılma rastlayan şaban ayı ortalarında nazil olan ayetle kıblenin Mescid-i Aksa’dan Mescid-i Haram’a çevrilmesi ve diğer bir ayetle de Ramazan orucunun farz kılınması sayılabilir.