Her kim ki Allah’a (Celle Celâlühü) iman ettiği ve sevabını da sadece Allah’tan (Celle Celâlühü) beklediği halde Receb-i Şerif ayında;
Bir gün oruç tutarsa; Bin sene oruç tutmuş sevabı yazılır.
İki gün oruç tutarsa; İki bin sene oruç tutmuş sevabı yazılır.
Üç gün oruç tutarsa; Üç bin sene oruç tutmuş sevabı yazılır.
Dört gün oruç tutarsa; Dünyada delilikten, cüzzam hastalığından, belalardan, deccal fitnesinden afiyette olur.
Beş gün oruç tutarsa; Kabir azabından emin olur.
Altı gün oruç tutarsa; Kıyamette kabrinden yüzü ayın on dördü gibi olduğu halde kalkar.
Yedi gün oruç tutarsa; Her gün sebebiyle cehennem kapılarından birisi kapanır.
Sekiz gün oruç tutarsa; Her gün sebebiyle cennet kapılarından birisi açılır.
Dokuz gün oruç tutarsa; Kabrinden çıkışında Kelime-i Şehadet’i söyleyerek cennet tarafına yüzü çevrilir.
On gün oruç tutarsa; Allahü Teâlâ (Celle Celâlühü) hazretleri onun için sıratın her yerinde döşek hazırlar. Sıratı geçerken onun üzerinde istirahat eder.
On bir gün oruç tutarsa; Kıyamette efdal kişilerden olur.
On iki gün oruç tutarsa; Allahü Teâlâ (Celle Celâlühü) ona iki ipek elbise giydirir. Birisinin kıymeti dünya ve dünyanın içindekilerden daha hayırlıdır.
On üç gün oruç tutarsa; Mahşerde gölge altında sofralar başında olur.
On dört gün oruç tutarsa; Göz görmemiş, kulak işitmemiş, hiçbir beşerin kalbine düşmeyen nimetlere nail olur.
On beş gün oruç tutarsa; Bir melek ona “Sana müjdeler olsun. Sen emin ve salim olanlardansın.” Diye nida eder.
On altı gün oruç tutarsa; Allahü Teâlâ’yı (Celle Celâlühü) ziyaret eden, O’nu gören ve kelamını işitenlerden olur.
On yedi gün oruç tutarsa; Sırat köprüsünü rahatça geçer.
On sekiz gün oruç tutarsa; Hazreti İbrahim’e (Aleyhisselam) pek yakın bulunur.
On dokuz gün oruç tutarsa; Cennette Hazreti İbrahim (Aleyhisselam) ve Hazreti Davud’un (Aleyhisselam) saraylarının karşısında bir sarayda olur.
Yirmi gün oruç tutarsa; Semada bir melek “Ey Allah’ın (Celle Celâlühü) kulu! Allahü Teâlâ (Celle Celâlühü) senin geçmiş olan günahlarını affetti. Bundan sonra ömrün için amele baştan başla” diye nida eder.
Peygamber Efendimiz (Sallallâhü Aleyhi ve Sellem) buyuruyor ki: “Bir kimse, sevabına inanarak Receb-i Şerif ayında bir gün oruçlu olsa, o kimse Allahü Teâlâ’nın
(Celle Celâlühü) rıdvan-ı ekberine (en büyük rızasına) müstahak olur.”
Yine başka bir hadis-i şeriflerinde buyuruyorlar ki: “Eğer bir kimse Receb-i Şerif ayında iki gün oruçlu olsa, yer ve gök ehlinden hiçbir kimse ona verilen sevabı anlatamaz. Eğer üç gün oruçlu olursa, o anlatılamayan
sevaptan başka, Allahü Teâlâ (Celle Celâlühü) o kimse ile cehennem arasında bir perde yaratır ki, yetmiş yıllık kalınlığı olur. Eğer bir kimse bu ayda dört gün oruçlu olursa, bu söylenen sevaplardan başka Allahü Teâlâ (Celle Celâlühü), o kimseyi bütün belalardan, cinnet geçirmekten, cüzzam olmaktan, zatül-cenb denilen ve adam öldüren sancı zahmetinden, Deccal’in şerrinden kahir azabından emin eyler.”
Iconic One Theme | Powered by Wordpress