Ramazan Orucunun Mükâfatları Nelerdir?

By | 19 Mayıs 2015

ramazan-orucunun-mukafatlari-nelerdir   Bahrü’l-Esrâr’da şöyle denilmektedir:
“Herhangi bir kimse Ramazan-ı Şerifin birinci günü, kuşluk vakti iki rekat namaz kılar, her bir rekatında, Fâtiha’dan sonra ‘İnnâ fetahnâ leke’ sûresini okursa, bu sûre ezberinde değilse bir defa ‘İza cae nasrullahi’ sûresini okuyup selâm verdikten sonra on defa ‘İnnâ enzelnâhü fi leyleti’l-kadri’ sûresini okur, arkasından da Allah Resûlü (s.a.v.)’e on defa salavât getirirse yüce Allah o kimsenin rızkını bol eyler. Yıl sonuna (gelecek sene o güne) kadar her türlü belâ ve felâketlere karşı o kulunu korur, bütün işlerinde kolaylık ihsan eder.”
Ramazan ayı boyunca her gün din ilminden bir mesele öğrenmek için bir yerden bir yere giden kimsenin her adımına bir senelik nâfile ibâdet sevabı yazılır. İlim öğrenmek nâfile namaz kılmaktan efdaldir.
Ramazan ayı içerisinde bir kimse bir mescidin ihtiyacını giderir, özellikle bir ampül ve benzeri bir şey alırsa Yüce Allah (c.c.) o kimsenin kabrini nurlandırır ve o mescitte namaz kılanların tamamının sevabı kadar kendisine sevap yazar.
Herhangi bir kimse Ramazan ayı vesilesiyle, muhtaç bir kimsenin veya bir âilenin ihtiyacını giderse veya sofrasına çağırıp ikramda bulunsa veya gözleri görmeyen bir kimseyi istediği yere kadar götürse ve bu yaptıklarını riyasız, sırf Allah rızası için yapsa, o kimsenin amel defterine bin sevap yazılır, bin tane de defterine yazılmış günahı silinir. Dünya ve âhiret isteklerinden bin tanesi yerine getirilir. Uzunluğu üç bin yıl olan Sırat’tan güvenlik içinde geçip cennetteki yerine kavuşur.
Oruç vücudun zekâtıdır. Yazıcı melekler, Yüce Allah’ın emriyle oruçlunun günahlarını Ramazan boyunca yazmazlar. Yalnız işlediği sevapları yazarlar. Oruçlunun uykusu ibadet, alıp verdiği nefesleri teşbihtir. Bunlar, oruçlunun amel defterine yazıcı melekler tarafından aksatılmadan kaydedilir.
Ramazan ayı orucunu gereği gibi tutanlar, mahşer yerinde elli bin yıllık mahşer beklentisinde bırakılmayıp, Arş’ın gölgesi altında peygamberler ve velîlerle birlikte bulunurlar.
Dürretü’l-Vâizîn’de şöyle denilmektedir:
Yüce Allah (c.c.) Ramazan ayına gereği gibi hürmet ve hizmet eden kullarına meleklerin, karada ve denizlerde bulunan bütün canlıların teşbihleri kadar sevap ihsan eder.
Ramazan ayı, kendisinden razı olan ve Ramazan’ın hakkını veren kimseye âhirette şefaat eder. Ramazan ve Kur’an’ın şefâatleri asla reddolunmaz.
Ramazan ayının davacı olduğu kimseyi Yüce Allah asla bağışlamaz. O mübarek ayı nefsinin hevâsına uyarak geçirenlere Ramazan ayı âhirette hasım olur. Öyle kimseler hem dünyada, hem de âhirette kendilerine zulmetmiş olurlar.
Ramazan’a hürmet etmeyen, hakkına saygılı olmayan kimseye Allah Resûlü (s.a.v.) de şefaat etmez.

Oruç kalkandır. Sahibini bütün tehlikelere karşı korur. Şeytan, cin ve insanların her türlü tecavüzlerine karşı sahibini korur.