Ramazan Ayı Hakkında

By | 14 Haziran 2015

ramazan-ayi-hakkinda     Sözlükte “günün çok sıcak olması, güneşin kısım ve taşları çok ısıtması, kızgın yerde yalınayak yürümekle ayakların yanması” anlamlarındaki “ramad” mastarından veya “güneşin güçlü ısısından çok fazla kızmış yer” manasındaki “ramda” kelimesinden türeyen “ramazan” kameri yılın şabandan sonra, şevvalden önce gelen dokuzuncu ayının adıdır. “Yaz sonunda ve güz mevsiminin başlarında yağıp yeryüzünü tozdan temizleyen yağmur” anlamındaki “ramadi” kelimesinden yada “kılıcı veya ok demirini inceltip keskinleştirmek için iki yalçın taş arasına koyup dövmek “anlamındaki” “ramad” mastarından türediği de ileri sürülmüştür.
Bu ayın İslamdan önce Arab-ı baide (Ad ve Semud) döneminde “deymur” veya “zeymur” diye adlandırılıp senenin bu ayla başlatıldığı, Arab-ı aribe döneminde de “natık” veya “nafik” adıyla anıldığı, ramazan isminin ise hicri takvimde yer alan diğer ay isimleriyle birlikte Arab-ı Musta’ribe devrinde kullanılmaya başlandığı, islamiyetin ortaya çıktığı dönemde de Arapların bu isimleri kullanmakta olduğu nakledilir.
Kur’an-ı Kerim’de adı geçen ve diğerine vurgu yapılan yegane ay ramazan ayıdır. Orucun farz kılındığını bildiren ayetlerin hemen ardından ramazan’m insanlara doğru yolu gösteren ve hakkı batıldan ayıran Kur’an’in indirildiği ay olduğu belirtilir ve bu aya ulaşanların oruç tutulması emredilir.
“O sayılı günler, kendisinde Kur’ân’ın indirildiği Ramazan ayıdır. Kur’ân, insanlar için bir hidayet, hakkı gösteren ve hak ile bâtılı ayırt eden hükümlerin apaçık delilleri olarak indirilmiştir. Sizden, kim o aya erişirse, o ayda oruç tutsun; hasta olanlar yahut seferde bulunanlar ise, (tutamadığı günler) sayısınca başka günlerde orucunu kaza etsin. Allah size kolaylık diler, size güçlük dilemez. Bir de o sayılı günleri edâ veya kazâ olarak tamamlamanızı, size yol göstermesi karşılığı O’nu yüceltmenizi ister. Umulur ki böylece şükredersiniz. ’’(Bakara-185).
Hadis kaynaklarında da Hz. Peygamber’den (SAV) nakledilen, ramazan ayının fazileti, başlangıcının ve sonunun nasıl tesbit edileceği, süresi ve bu aya mahsus ibadetlerle ilgili çok sayıda rivayet yer almaktadır. Hz. Peygamber (SAV) “mübarek bir ay” olarak nitelendirdiği ramazan ayı girdiğinde cennet kapılarının açılıp cehennem kapılarının kapandığını ve şeytanların bağlandığını haber vermektedir. Nitekim rivayetler ramazan geldiğinde Resulullah’ın (SAV) manevi yaşantısında fark edilecek derecede bir değişiklik meydana geldiğini, bu ayda Cebrail (AS) ile buluşup karşılıklı Kur’an okudukları, özellikle bu günlerde onun cömertliğinin doruk noktasına ulaştığını, ramazan ayının son on günü girdiğinde onun geceleri ihya edip ev halkını uyandırdığını ve kendisini tamamen ibadete vererek eşleriyle ilişkisini kestiğini bildirmektedir.
Müslümanlarca sabır, ibadet, rahmet, mağfiret ve bereket ayı olarak kabul edilen, büyük bir coşku
ve heyecanla karşılanan ramazan başlıca özellikleri ana hatlarıyla şöyle sıralanabilir.
1 – Kur’an-ı Kerim’de ismi açık olarak geçen tek ay Ramazan ayıdır.
2- Kur’an-ı Kerim bu ayda indirilmeye başlamış olup ayet ve hadislerde bin aydan daha hayırlı olduğu bildirilen Kadir geceside bu ayın içindedir. Bir ayette Kur’an’ın ramazan ayında , bir başka ayette mübarek bir gecede, bir diğerinde Kadir gecesinde inmeye başladığı haber verilmektedir. Kadir gecesi ramazan içinde olduğundan ayetler arasında bir çelişki yoktur.
3- İslam’ın şartlarından biri olan oruç bu ayda tutulur.
4- Hz. Peygamber’in (SAV) inanarak ve sevabını Allah’tan bekleyerek kılan kişinin geçmiş günahlarının bağışlanacağını bildirdiği ve kendisi de bizzat kılarak ümmeti için sünnet olduğunu gösterdiği teravih namazı bu aya ait namaz ibadetidir.
5- Mali bir ibadet olan fitrenin bu ayın sonunda ve bayramdan önce ödenmesi gerekir. Bu ayda yapılan diğer yardımlarında öteki aylara göre daha sevap ve faziletli olduğuna dair hadisler vardır. Bundan dolayı ramazanda ödenmesi gerekli olmakla beraber Müslümanlar zekatlarını bu ayda vermeyi adet haline getirmişlerdir.
6- Bu ayın sonunda itikafa girmek sünnettir. Kaynaklar Hz. Peygamber’in (SAV) ramazanın son on gününde itikafa girdiğini haber vermektedir.
7- Bazı hadislerde bu ayda umre yapanın hac sevabı alacağı diğer ibadet ve amellere de öteki aylara göre daha çok mükafat verileceği bildirilmiştir.
S- Kur’an ayı denilen ramazan ayında çokça Kur’an okuyup tefekkür etmek müstehab kabul edilmiştir. Hz. Peygamber’in (SAV) Cebrail (AS) ile karşılıklı Kur’an okumasına dayanan mukabele uygulaması da bu aya mahsus geleneklerdendir.
Cabir b. Abdullah (RA) Hz. Peygamber’in (sav) şöyle buyurduğunu rivayet eder: “Ümmetime ramazan ayında beş şey verilmiştir ki bundan benden önceki hiçbir Peygambere verilmemiştir.
1- Ramazan ayının ilk gecesi olunca Allah Teala ümmetine (rahmet nazarıyla) bakar. Allah her kime (rahmet nazarıyla) bakarsa ona ebediyen azab etmez.
2- Akşamladıklarında ağızlarının kokusu Allah katında misk kokusundan daha güzeldi.
3- Melekler her gün ve gece onlar için istiğfar ederler.
4- Allah Teala cennetine emredip; “Kullarım için hazırlanıp süslen. Onların dünya meşakkatlerinden kurtulup, benim yurduma ve ihsanıma istirahat için gelmeleri yaklaştı.” Buyurur.
5- Gecenin sonu olunca, Allah hepsini bağışlar. Orada bulunanlardan biri; “O gece kadir gecesi midir?” deyince, “Hayır, çalışanları görmüyor musun? Onlar çalışıp işlerini bitirince kendilerine ücretleri tam olarak verilir.” Buyurdu. (Terğib ve Terhib.)