Peygamber Efendimizin Kabr-i Saadetini Ziyaret

By | 13 Mayıs 2015

peygamber-efendimizin-kabr-i-saadetini-ziyaretHacceden kimse Mekkei Mükerreme’de hac ile ilgili menasiki bitirdikten ve hacı olduktan sonra, Medine-i Münevere’ye gider, Mescid-i Nebevi’yi yeşil kubbeli türbesiyle süsleyen kabri saadeti ziyaret eder. Bu ziyaretin hac menasiki ile ilgisi yoktur. Ancak, Resulüllah sallallahu aleyhi vesellem Efendimizin medfun bulunduğu “Hücre-i Saadet”, Kabe dahil olmak üzere, yeryüzünün her tarafından, göklerden ve arştan daha değerli ve şerefli kabul edilmiştir.

Resulullah Efendimizin (sallallahu aleyhi vesellem) kabr-i şeriflerini ziyaret etmek mendup kabul edilmiştir. Mali durumu müsait olanların bu ziyareti gerçekleştirmesi, vacip derecesinde önemli görülmüş, çok büyük bir mazeret olmadıkça terk edilmesi, büyük bir gaflet sayılmıştır.

Konu ile ilgili hadisleri birlikte okuyalım:

“Kim beni vefatımdan sonra ziyaret ederse, hayatımda ziyaret etmiş gibidir.”
“Kim sevabına inanarak beni Medine’de ziyaret ederse,o benim komşum olur. Kıyamet günü ona şefaat ederim”

“Kabrimi ziyaret edene kıyamet günü şefaatçi olurum.”

“Şu üç mescidden başka, (namaz ve ibadet maksadıyla) hiçbir mescide sefer tertib edilmesi uygun olmaz. Bunlar: Mescid-i Haram, Mescid-i Nebi ve Mescid-i Aksa’dır.”

“Benim şu mescidimde kılınan bir namaz, Mescid-i Haram hariç diğer mescidlerde kılınan bin namazdan (sevap yönüyle) daha hayırlıdır.”
“Evimle minberim arası, cennet bahçelerinden bir bahçedir.”

“Bir kimse bana selâm verince Cenab-ı Hak bana ruhumu iade eder. Ben de o kimsenin selâmını alır, mukabelede bulunurum.”
Peygamber Efendimize (sallallahu aleyhi vesellem) hayatında hürmet ve ta’zim farz olduğu gibi irtihal-i dar-ı bekasından sonra da hürmet ve tazim gereklidir. Bu itibarla ziyaret esnasında, hürmeti bozan, edebe aykırı davranışlardan kaçınılması gerekir.