Peygamber Efendimizin doğumundaki mucizelerden biride Kisranın sarayının yıklıması ve mecusilerin ateşinin sönmesidir. Peygamber Efendimizin doğumundaki mucizelerden bu olayla ilgili Berzenci mevlid-i şerifinde ki Metn-i Şerîf şöyledir ;
Rasulüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)’in cemâlinin doğması ve vech-i şerifinin parlaması sebebiyle, Enûşerevan’ın muhkem ve yüksek bir şekilde bina ettiği Kisrâ’ya bağlı Medâin’deki saray çatladı ve yüksek kulelerinden on dört tanesi düştü.
Kendisine isabet eden ve âniden ârız olan dehşetli halden dolayı Kisrâ’nın saltanatı helak oldu ve Pers memleketlerinde tapınıla gelen ateşler söndü.
Peygamber Efendimizin doğumundaki mucizelerden biri olan Kisranın sarayının yıklıması ve mecusilerin ateşinin sönmesinin sebebi şudur ;
Bağdat’a bir merhale mesafede olan Kisrâ’nın sarayı aslında yirmi iki kulesi olan, yüz arşın uzunluğunda büyük kerpiçlerle ve kireçle bina edilmiş muhkem bir yapı iken ve binâsında hiçbir çatlak mevcud değilken, sadece Allâh-u Te’âlâ’nın, Habîbinin gelişine delalet eden bir âyet olarak kalmasını murad etmesi nedeniyle o binânın on dört şerefesi mevlid gecesi durduk yere düşmüştür.
Düşen kulelerin sayısının on dört oluşu da Rasulüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)İn O sayıda Pers kırallarına mâlik olacağına işaret etmektedir.
Nitekim bu işaret aynen tahakkuk etmiş, Hazreti Ömer (Radıyallâhu Anh) zamanında on hükümdarlık ele geçirilmiş, bâkisi de Hazreti Osman (Radıyallâhu Anh) zamanında fethedilmiştir.
Rasulüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) in duası da bedduası da makbul olduğu için kendisinin mektubunu parçalayan Kisrâ’ya beddua etmiş ve sahih hadîs-i şerifte zikredildiği üzere:
“Kisrâ helak olduğu zaman, artık ondan sonra Kisrâ olmayacaktır” (Buhârî, Menâkıb:22, no:3422, 3/1325)buyurarak, Kisrâ’nın helâkıyla birlikte mülkünün devam etmeyeceğini bir mucize olarak haber vermiştir.
Yine böylece mecûsilerin taptıkları ve hizmetçiler tâyin ederek iki bin senedir hiç söndürmeden yanmasını sağladıkları ateş, mevlid gecesi sebepsiz yere sönmüştür.
Bir daha kimse onu tutuşturmaya güç yetirememiştir ki bu, Rasulüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)zuhur ettikten sonra artık Kisrâ’nın mülk ve izzetinin devam etmeyeceğine işaret etmiştir. (Muhammedel-Bintenî, Medâricu’s-su’ûd, sh:23)