Peygamber Efendimizin Anne Rahmine Düştüğü Gün

By | 24 Nisan 2014

Peygamber Efendimizin anne rahmine düştüğü gün Recep ayının ilk Cuma gecesidir.Peygamber Efendimizin anne rahmine düştüğü gün çok önemli bir gündür. Berzenci Mevlüdü Şerifinde Peygamber Efendimizin anne rahmine düştüğü gün bize şu şekilde anlatılmıştır;

Allâh-u Te’âlâ onun Hakîkat-i Muhammediyyesi’ni bu âleme çıkartmak ve hem sûreti (beden-i şerîfı), hem de mâneviyatı(nın barındırdığı üstün sıfatlar) ile cismen ve rûhen onu izhar etmek dileyince, onun nübüvvet nûrunu babası AbdullâhTn sulbünden alıp, Zühre Kabîlesi’ne mensup olan annesi Amine’nin inci sadefine benzeyen rahm-i şerifin­deki istikrar mahalline nakil buyurdu.

Ve o Karîb ve Mücîb (kullarına manen çok yakın olan ve dualarını kabul buyuran Allâh-u Te’âlâ) onu (Muhammed) Mustafâ’sının anne­si olmakla seçkin kıldı.

İşte O zaman Rasulüllâh (Sallâllâhu Aley­hi ve Sellem)in kıymetli zatına ait nûrları onun (Âmine Vâlidemiz’in) taşıdığına dâir göklerde ve yerlerde öyle bir nidâ olundu ki artık her âşık, bedenlere sürür veren o sabâ rüzgarının esintilerini iştiyakla beklemeye başladı.

peygamber efendimizin anne rahmine düştüğü günHatîb-i Bağdâdî (Rahimehullâh) Sehl ibni Abd i İlâ lı et-Tüsterî (Kaddesallâhu Sirmhû) nun şöyle buyurduğunu nakletmiştir:

“Allâh-u Te’âlâ recebin ilk cuma gecesi, Muhammed (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)\ annesinin mübârek kamında yaratmak dileyince, cennetin bekçisi Rıdvan’a, Firdevs-i E’lâ’nın kapılarını açmasını emretti.

O zaman bir münadî, göklerde ve yerde:

’Âgâh olun! Arap, Kureyşli ve Tihâmeli olan hidayetçi Muhammed Nebî’nin, kendisin­den oluşacağı gizli ve saklı nûr, bu gece annesi Amine’nin rahmine yerleşecektir.

Böylece onun yaratılması orada tamamlanıp, kendisi, müjdeleyici ve uyarıcı olarak insanlara çıkacaktır’ diye nida etti.”

(Kastalânî, el-Mevâhibul-ledünniyye, 1/117-119; Zürkânî, Şerhu’l-Mevâhib, 1/124-125; Muhammed Rahmî, Enîsü’l-celîs, sh:193; Nu’mân el-Alûsî, Ğâliyetü’l-mevâiz, sh:683; Fethullâh el-Bennânî, Fethullah fi Mevlid-i Hayr-i halkillâh, sh:108; Muhammed el-Birıtenî, Medâricu’s-su’ûd ile’ktisâi’l-bürûd,