Peygamber Efendimiz Yavrusunun Yetimlerine Kollarını Açmıştı

By | 30 Temmuz 2015

peygamber-efendimiz-yavrusunun-yetimlerine-kollarini-acmistiPEYGAMBERİMİZİN, “Benim en iyi ve en çok sevdiğim” dediği kızıydı Zeynep.
İlk goncasıydı…
İlk toprağa düşen de o oldu…
Eşi Ebu’l-As, bu acıya ancak iki gün dayanabildi. O da ahiret diyarına gitti.
Arkada yetim ve öksüz iki çocuk kalmıştı. Ali ve Ümame.
Bazı kayıtlara göre Ali babasından önce vefat etti, bazı kayıtlara göre de Yermuk Savaşında şehit oldu.
Ama bilinen o ki, annesiz babasız Ümame dedesinin himayesinde kaldı.
Bu yetim ve öksüz yavruya, sevgili dede, hem anne, hem de baba oldu.
Sevgili peygamberimiz çocuklarından her türlü sıkıntıya maruz kalmıştı.
Şimdi de, sevgili Zeynep’inin öksüz ve yetim kızını bağrına basmış, ona alemlere rahmet kucağını açmıştı.
Onu öylesine sevdi ki…
Ona annesizliğini ve babasızlığını unutturdu.
Onu öyle sardı ki…
Ona kimsesizliğini hissettirmedi.
Onu öyle kucakladı ki…
Onu mübarek omuzlarında taşıdı.
Onunla mescide gitti. O omzundayken Allah’ın huzuruna çıktı.
Onu öyle sardı sarmaladı, ona şefkat kollarını açtı…
Güzel bir hediye alır, “En sevdiğime vereceğim bunu.” derdi sevgili dede. Herkes, merakla beklerdi en sevileni. Kendileri olma düşüncesiyle dualar edilirken Peygamberimiz, Ümame’sini çağırırdı.
Peygamberimiz, Zeynep’inin öksüz ve yetimini hiçbir dedenin sevemeyeceği kadar sevdi. Onu hep yanında taşıdı, yakınında bulundurdu.
O, yavrusunun yetimlerine de kollarını açan, onları Naşir ismiyle koruyan bir büyük Babaydı (a.s.m.)…