Peygamber Efendimiz Kızı Hz. Zeyneb’in Son Yolculuğunda

By | 30 Haziran 2015

peygamber-efendimiz-kizi-hz-zeynebin-son-yolculugundaEN BÜYÜK KIZIYDI.
İlk çiçeği. İlk kucağına aldığı yavruydu. Ona, ilk defa “baba” diyendi.
Daha otuzlarındaydı ayrılırken bu dünyadan. Hüzün dolu, çile dolu bu dünyayı bırakıp ötelere yol aldı…
Peygamberimiz kızının vefatına son derece üzülmüştü.
Babanın üzüntüsü, yanındaki dostları, konuşma cesaretinden alıkoyuyordu.
Sevgi tomurcuğu koparılmıştı bağrından…
Üzgündü Allah Resulü…
Üzgündü herkes onunla birlikte.
Hüzün suskun eylemişti herkesi…
Ölen hanımları beka için hazırlayan Atiye Hanım, geldi Peygamberimizin yanma.
Peygamberimiz bir kez daha nasıl yıkanması gerektiğini anlattı bu hanıma. Sonra belindeki kuşağı verdi kefen yapmaları için.
Sanki kızına bağlılığını gösteriyordu.
Onunla bağı vardı. Ona, kanla, canla, yürekten bağlıydı.
Zeynep, altı yıl beklediği eşine daha bir yıl önce kavuşmuştu. Bu mutlu kavuşma çok uzun sürmedi. Zeynep’inin mutluluğunu bir yıl hissedebilmişti sevgili baba.
Bir yıl sonra yolcu etti Peygamberimiz, ilk goncası sevgili Zeynep’ini…
Peygamberimizin sevgili goncaları kısacık ömürlerinde çok çileli hayatlar yaşadılar.
Peygamberimiz yavrularının hem hayattaki sıkıntılarıyla, hem de onların genç yaşta ölümleriyle üzüldü.
Kabrin başına varılmıştı. Sessizlik üzüntüye tercüman oluyordu. Peygamberimiz kabrin hazır hale getirilmesini dikkatle takip etti.
Namazını kıldırdı…
Zeynep’i bu yolculuğunda yalnız bırakmadı.
Onu kabrine Zeynep’in eşi ile birlikte indirdi.
Peygamberimiz, kızının kabrinin içinde bir müddet üzüntülü ve düşünceli bir şekilde durdu.
Sonra sevinç içinde çıktı kabirden. Kendisini merakla takip eden dostlarına dedi ki:
“Zeynep’in zayıflığını düşünüp onun kabir sıkıntısı ve hararetini hafifletmesi için Allah’a yalvardım. O da bu isteğimi kabul buyurdu!”
O, yavrularını hiç yalnız bırakmadı.
Çocuklarının her an yanlarındaydı. Kabir yolculuğunun her safhasında da çocuklarını takip etti.
Sabreden bir babaydı…
O, çocuklarının ölümlerine Sabir ismiyle bakan bir Babaydı (a.s.m.)…