Peygamber Efendimiz Bencil Bir Baba Değildi

By | 30 Haziran 2015

peygamber-efendimiz-bencil-bir-baba-degildiO HEP BAŞKALARI İÇİN DİLEDİ.
Hiç “ben” demedi.
“Ben” demeyen babanın, çocuğu da bencil olmadı, ben demedi.
Fatıma’nın nikahı olmuştu. Kız için adet olan mihr çok az bir miktar olarak kararlaştırılmıştı.
Fatıma, nikahında, hiç dünyevilik olmasını istemedi. Dünyevi olan bir karşılık onun içine sinmedi. Onun evliliğini Rabbi dilemişti, nikahını madem ki Rabb’i kıymıştı, mihrini de O vermeliydi.
Öyle de oldu…
Hz. Fatıma, bu mübarek nikahın her kesitini mübarekleştirdi, dünyevilikten uzaklaştırdı.
Babasına dedi:
“Ey Allah’ın Resulü! Herkes altın ve gümüş alarak evleniyor. Ben bunu istemiyorum. Allah’tan benim evlilik akçem olarak ümmetin asileri için şefaat etmemi iste.”
Sevgili baba kızının isteğini ulaştırdı dua olarak Rahmetin sahibine.
Ümmete rahmet isteğine rahmet, Rahmet sahibinden Cebrail ile gönderildi.
Allah, Fatıma’nın isteğini kabul etti. Cebrail, Allah Resulünün yanma, nurdan bir ipekle geldi.
Peygamberimize dedi:
“Bunu, Fatıma’ya ver.”
Allah, Fatıma’nın isteğini, nurdan bir ipek üzerinde göndermişti. Bu ipek üzerinde şöyle bir yazı vardı:
“Allah, Fatıma bint-i Muhammed’in mehrini, asi ümmetine şefaat olarak kıldı.”
Rabbinin hediyesini, Hz. Fatıma, titizlikle sakladı. Vefatında da kefeninin içine koydurdu.
Baba bencil olmazsa, çocuk da bencil olmuyordu. Baba “ben” demezse, çocuk da “ben” diyemiyordu.
O, çocuklarına benliği öğretmeyen bir babaydı…
O, çocuklarını, isteklere cevap veren Mucib isminin sahibi olan Zata götüren bir Baba idi (a.s.m.)…