Olayları Yabancı Gibi İzleyin

By | 25 Haziran 2015

olaylari-yabanci-gibi-izleyinMars’a veya Ay’a gitseydiniz, çevrenize nasıl bakarsanız, dünyayı da ölünceye kadar öyle gözlemleyin. New York’ta, Bonn’da bir uzaylı gibi dolaştım. Bu yüzden o şehirlerin caddelerinde gördüğüm renkleri hatırlayabiliyorum.

Çocukluğumuzda baş döndürücü bir hızla öğreniyorduk.

Her gün yeni bir eşyayı, yeni bir kelimeyi hafızamıza kaydedişimiz inanılmazdı. Yürümeyi öğrenmek, doktora yapmak gibi önemliydi, konuşmayı öğrenmek iki doktora gibiydi. Ergenlik çağına gelinceye kadar beyinlerimiz bilgisayar gibi çalışıyordu.

Ancak yaşımız ilerledi; öğrendiklerimizle yetinerek gurura kapıldık. Her şeyi bildiğimizi düşünmeye başladık. Oluştuk, ermiştik, pişmiştik. Bu gurur, bilincimizin çevresini karanlık bir ülfet ağıyla kuşattı. Kendimizi bilgin sanarak cahillere dönüşmeyelim. Bilgeliğin sırrı şudur: Bilgiye aç hissettiğimiz sürece öğrenimimiz devam eder.

Kendimizi yeniden tanımlıyoruz şimdi ve bilgi açlığına kapılan canavarlara dönüşüyoruz. Her damlada, her çiçekte, her böcekte gizlenen bilgileri arıyoruz. İşte bu harika!

Yeryüzünün en özel uzaylıları bizleriz. Cennetten gönderilen i l.ıvva ile Âdem aleyhisselamın çocuklarıyız. Yakında dünyamız yıkılacak; atalarımızla birlikte ahirette dirileceğiz. Bu sonsuzlukta kalplerimiz sırlara hasret ve kalplerimizi ancak bilgiyle besleyebiliriz.