Nesebin Sübutu

By | 28 Nisan 2015

nesebin-subutu   Nesebin sübütundan maksat, çocuğun anne ve babasının belli olması, objektif ölçülerle ortaya çıkmasıdır. Çocuğun anası ile hısımlık ilişkisi, doğum olayı ile sabittir, bellidir; bunu isbat etmek için başka bir delile ve olaya ihtiyaç yoktur. Çocuğu doğuran kadının, analığı kabul etmemesi ve çocuğu reddetmesi de mümkün değildir. İslâm’a göre, kiralık ya da ariyet rahim kullanılamaz.
Baba ile hısımlık münasebetinin sübütu, yani babalığın belli olması için, İslâm hukukunda üç yol vardır:
a) Çocuğu doğuran kadınla sahih nikâhla evli olmak,
b) Çocuğu doğuran kadınla fasit nikâhla evli bulunmak,
c) Babalığın kabul ve itiraf edilmesi.
Bu üç yoldan biriyle nesebin sabit olması için doğumun, asgari müddetten (6 aydan) önce veya azami müddetten (2 yıldan) sonra olmaması gerekir.
Hamileliğin asgari müddeti 6 aydır. Çocuğun ana rahminde kalması ile sütten kesilmesi müddetlerinin, toplam 30 ay olduğunu (Alıkaf Sûresi, 46/15) ve süt emme müddetinin de 2 yıl olduğunu (Lokman Sûresi, 31/14) ifade eder, âyetler birlikte değerlendirildiğinde, hamileliğin asgari müddetinin 6 ay olduğu ortaya çıkar. Buna göre birisiyle evlenen kadın, 6 aydan önce çocuk doğurursa, bu çocuğun, evli bulunduğu erkekten olmadığı anlaşılır; çünkü hamileliğin asgari müddeti dolmadan doğurmuştur.
Hamileliğin azami (en uzun) müddeti hakkında bir nass yoktur. Bu bakımdan, hamileliğin azami müddeti hususundaki görüşler, tecrübeye dayalıdır. Haneklere göre, hamileliğin azami müddeti 2 yıldır.
Nesebin Sübutunun Neticeleri
Neseb, ister şartlarına uygun olarak, isterse de dava ve ikrar yoluyla tashih il edilerek sabit olmuş olsun, bir kere sabit olduktan sonra, ona bağlı olan hukukî sonuçlar da meydana gelir ki bunların başlıcaları şunlardır: Hısımlık, evlenme yasağı, nafaka, himaye, terbiye ve miras.