1. Tesbih namazında okunması gereken sure var mı?
Ashab’dan İbn-i Abbas (r.a)’a Tesbih namazında okunacak sure var mıdır? diye sorulunca:
– Evet vardır, tesbih namazı kılan kimse; “elhâkümü’t- tekâsür, vel-asr, kul yâ eyyühel-kâfirûn, kul hüvallahü ah ad” surelerini okur, buyurmuşlardır.
2. Nafile namazlarda selam durumu (sayısı)?
Gündüz vakti iki rekâttan fazla kılınacak nafile namazların dört rekâtta bir selam verilerek kılınması sünnettir. Dört rekâttan fazla rekâtları arada selam vermeden kılmak mekruhtur.
Gece vakti, dört rekâttan fazla kılınacak nafile namazların, sekiz rekâtta bir selam verilerek kılınmasında kerahet olmasa da dörtte bir selam verilerek kılınması daha faziletlidir. Fakat selamı sekiz rekâttan sonraya geciktirmek mekruhtur.
3. Öğle namazından önce kılman dört rekâtın ilk oturuşunda Peygamberimiz’e salavat okunur mu?
Öğle namazından önce kılman dört rekâtın ve cuma namazından önce ve sonra kılman dört rekâtın ilk oturuşunda Peygamberimiz’e salavat okunmaz. Bu namazların üçüncü rekâtına kalkınca da İstiftah edilmez (sübhaneke okunmaz ve eûzü çekilmez). Diğer dört rekâtlı nafileler bunun hilafınadır, yani istiftah edilir.
4. Nafile namazı ayakta kılmaya gücü yeten oturarak kılabilir mi? Ve Nafile namaza oturarak kılmaya başlayan bir kimse sonra ayakta devam edebilir mi?
Nafile bir namazı, ayakta kılmaya gücü yettiği halde oturarak kılmak mekruh değildir. Nafile bir namazı, ayakta kılmakta olan kimse, oturmak isterse İmam-ı Azam’a göre oturabilir. Ve nafile namazı oturarak kılmaya başlayan bir kimse, bir kısmını öylece kılar, sonra da ayağa kalkmayı ister ve bir kısmını da öyle kılarsa bu da caizdir.
Bir kimse, kıyama gücü yetmediği için, namazı oturarak kılıyorsa, o kimse serbesttir; kıraat ederken isterse dizlerini dikerek oturur isterse bağdaş kurarak oturur. Fakat muhtar olan, bu durumda, teşehhüdde oturduğu gibi oturmaktır.
Nafile bir namazı özürsüz olarak ima ile kılmak ise caiz değildir.