Müstehap Vakitler Nelerdir?

By | 21 Nisan 2015

mustehap-vakitler-nelerdirHer vaktin namazı, kendisi için belirlenmiş olan vaktin hangi parçasında kılınırsa kılınsın vaktinde kılınmış olur.
Farz namazları vaktin ilk girdiği anda kılmak efdaldir. Nitekim Peygamber Efendimiz (aleyhissalatu vesselam) “Vaktin evveli, Allah’ın hoşnutluğu, vaktin sonu ise atfıdır.” buyurmuştur.

Bununla birlikte, Resûlüllah’ın sünnetinde, bâzı namazların mevsim, iklim, v.s. gibi bâzı değişik durumlar nazara alınarak, vaktin evvelinden geciktirilerek kılınması daha faziletli sayılmıştır.

Vakit namazlarını kılmanın daha faziletli ve sevablı sayıldığı bu zaman dilimlerine fıkıhta “Müstehab Vakitler” denir..
Vakit namazlarının kılınmasının müstehab olan vakitleri şöyledir:
Sabah namazında ortalığın biraz ağarmasını beklemek müstehabdır. Buna “isfar” denilir. Bunun sebebi daha çok insanın namaza iştirak etmesidir.

Peygamber Efendimiz bu hususta şöyle buyurmuştur: “Sabah namazını ortalık biraz aydınlık iken kılın. Bu şekilde kılmanın sevabı daha bü-yüktür.” İsfar vaktinde kılmanın ölçüsü şudur: tertil üzere 40-50 âyet okunarak namaz kılındıktan sonra namazın yeniden kılınması gerektiği anlaşılsa, yeniden abdest alarak güneş doğmadan aynı şekilde sabah namazını sünneti ile birlikte kılacak kadar bir sürenin olmasıdır. Yani sabah namazını güneşin doğmasına yarım saat kala kılmak demektir.

Yalnız kurban bayramının ilk gününde Müzdelife’de bulunacak hacılar için, o günün sabah namazını hemen fecrin arkasından daha ortalık karanlık iken kılmak daha faziletlidir. Buna “Tağlis” denilmektedir. Hanefî mezhebinin haricindeki diğer üç mezhebe göre, sabah namazını her zaman “tağlis” vaktinde kılmak daha faziletlidir.

Yazın öğle namazını biraz serinlik çıkıncaya kadar geciktirmek, kışın da ilk vaktinde kılmak müstahabdır.
İkindi namazını, güneşin renginin henüz değişmeyeceği bir vakte kadar geciktirmek daima müstahabdır. Güneşin bu değişmesinden maksad, güneşin gözleri kamaştırmayacak bir duruma gelmesidir.

Akşam namazını, yaz ve kış her mevsimde acele kılmak müstehabdır.
Yatsı namazını gecenin üçte birine kadar geciktirmek müstahabdır. Gecenin yarısına kadar geciktirilmesi ise mubahtır. İkinci fecrin biraz öncesine kadar geciktirmek, bir özür olmadıkça, mekruhtur. Çünkü bu durumda yatsı namazının kaçırılması ihtimali söz konusudur.
Vitir namazını, gece uyanacağına güvenen kimselerin uykudan önce kılmayıp gecenin sonlarına doğru te’hir etmeleri müstehabdır. Hadîs-i şerîf’te, “Gecenin sonunda kalkabilecek olanlar, vitri kılmayıp te’hir etsinler. Çünkü gece namazında rahmet melekleri hâzır olurlar. Uyuduktan sonra kalkamayacak olanlar ise, yatsının akabinde hemen kılsınlar.” buyurulmuştur.

Gece kalkıp teheccüt namazı kılmayı âdet edinenlerin vitir namazını tehir etmeleri daha faziletlidir. Peygamber Efendimiz bu hususta şöyle buyurmuşlardır: “ En son kıldığınız namaz, vitir namazı olsun.”