Mekke

By | 10 Nisan 2014

mekke

Ayet: “Böylece sana Arapça bir Kur an vahyettik ki sen anakent olan Mekke ile bütün etrafını uyarıp irşad edesin ve gerçekleşeceğinde hiç şüphe olmayan mahşer günündeki büyük buluşmayı haber veresin.” (Şura; 7)

Hadis: “Mekke ve Medine hariç Deccal’ın çiğnemeyeceği memleket yoktur. Mekke ve Medine’ye geçit veren yolların her birinde saf tutmuş melekler vardır, buraları korurlar. (Deccal) es-Sebbiha isimli mevkie iner. Sonra Medine ahalisini üç sarsıntı ile sarsar. Bunun üzerine (şehirde bu­lunan) bütün kâfir ve münafıklar (şehri terk ederek Deccal’e) gelirler.” (Buharî, Fezailu’l-Medine 9; Müslim, Fiten 123, 2943)

Hikâye:

Mübarek Şehir: Mekke

Yüce Allah, Hz. Peygamber’e Mekke‘nin fethini müyesser kılınca, Resûlullah insanlar arasında ayağa kalkıp, Allah’a hamd ve sena ettikten sonra şöyle buyurmuştur: “Muhakkak Allah fil ordusunu Mekke‘ye gir­mekten alıkoymuş, fakat Resulü ile müminleri buna muzaffer kılmıştır. Mekke bu konuda benden önce kimseye helal olmamıştır. Bana da gün­düzün bir vaktinde müsaade edilmiş ve benden sonrada kimseye helal ol­mayacaktır. Binaenaleyh, Mekke’nin av hayvanları ürkütülmez, dikeni kopanlmaz; sahibini arayıp bulmak niyetiyle olması hariç, kaybolan eşyası­na dokunulmaz. Kimin bir yakını öldürülürse, o şahıs, iki şeyden birisiy­le muhayyerdir: Ya kendisine diyet verilir veya öldüren kıyas yoluyla öl­dürülür.” Abbas: “Ey Allah’ın Resulü! İzhir otu bundan müstesna olsun. Çünkü biz onu kabir ve evlerimizde kullanıyoruz.” dedi. Bunun üzerine Resûlullah: ‘Yalnız İzhir bundan hariçtir.” buyurdu. Bu arada Yemenli Ebû Şah ayağa kalkarak: “Ey Allah’ın Resulü! Bunları benim için yazınız” de­di. Hz. Peygamber de (a.s.): “Bunları Ebû Şah için yazınız” buyurdu.