Kutsal Şehirler

By | 9 Nisan 2014

Kutsal Şehirler

Kutsal Şehirler ile ilgili Ayet: “Biz senden önce, şehirler halkına kendilerine vahyettiğimiz kimseler dışında (başkalarını elçi olarak) göndermedik. Hiç yeryüzünde dolaşmıyorlar mı, ki kendilerinden öncekilerin nasıl bir sona uğradıkla­rını görmüş olsunlar? Korkup-sakınanlar için ahiret yurdu elbette daha hayırlıdır. Siz yine de akıl erdirmeyecek misiniz?”(Yusuf; 109)

Kutsal Şehirler ile ilgili Hadis: “Cennette altından bir direk ve üzerinde zebercedden (zümrüt cinsinden parlak, yeşil, kıymetli bir taş) şehirler vardır ki, onlar cennete yıldızlar gibi ışık verirler…”(Ramuz el-Ehadis-1, s. 125/6)

Hikâye: İslam’da Kutsal Şehirler

Dinimizde özellikle iki şehir çok önemli ve kutsal kabul edilir; Mek­ke ve Medine…

Mekke Hz. İbrahim’in M.Ö. 2000’lerde yerleştirdiği hanımı Hacer ve oğlu Hz. İsmail(in etrafında inşa olunan Arabistan Yarımadası’nın Kızıl deniz Sahilleri’ne yakın bir kenttir. Allah’ın evi olarak andığımız, kıble­miz Kabe bu şehirdedir. Sevgili Efendimiz burada dünyaya geldi. Kur’ân Alak Suresi ile bu kentte vahyolunmaya başladı. Efendimiz ünlü Veda Hutbesini bu kentte irad etti. Şimdi Mekke her yıl kamerî Zilhicce ayın­da milyonlarca hacıya ev sahipliği yapıyor.

İkinci şehir de şüphesiz Medine’dir. Kur an’da Yesrib diye anılır. Halk arasında Medinetü’n-Nebi ya da Medinetü’l-Münevvere olarak bilinir. Efendimiz’e 622 yılında Mekke’den hicret ettiği sırada kucak açan şehir­dir. Efendimizin mübarek kabirleri “Ravza-i Mutahhara” Medine’nin bağ­rında bulunmaktadır.