Kurbanın Eti ve Derisi

By | 13 Haziran 2015

kurbanin-eti-ve-derisiKurban bayramında kesilen kurbanın etinden sahibi yiyebilir. Kurban sahibi de bayram gününde diğer insanlar gibi Allah’ın misafiridir, o da Allah’ın ziyafetinden istifade edebilir. Bu arada kıran ve temettü haccı yapan kimsenin kesmesi gereken kurbandan da sahibi yiyebilir. (Şafiî mezhebine göre yemesi caiz değildir.) Ama adak/nezir kurbanından ve haccda kefaret olarak kesilen kurbanlardan sahibinin yemesi yasaktır.
Kesilen kurbanın eti üçe ayrılır. Bir kısmı ev halkı için ayrılır, üçte biri akraba ve komşulara dağıtılır. Geriye kalan üçte bir de fakir ve muhtaçlara verilir. Kurbanın etinin bu şekilde taksim edilmesi mendup/güzel bir davranıştır. Nitekim Kur’ânı Kerim’de şu ayetlerde böyle bir taksim yapılabileceği bildirilmiştir;

“Siz de onların (kesilen kurbanların) etinden hem kendiniz yiyin, hem de yoksula ve fakire yedirin.” (Hacc suresi. 22/28)

“Biz kurbanlık büyükbaş hayvanları da sizin hakkınızda Allah’ın dininin şeâirinden kıldık. Onlarda sizin için hayır vardır. Onlar boğazlanmak üzere saf halinde dururken, onları kestiğiniz zaman Allah’ın adını anın. Yanı üstü yere yıkılınca da onlardan hem siz yiyin, hemkanaat gösterip istemeyene, hem de isteyen fakire yedirin. İşte böylece onları size âmâde kıldık ki şükredesiniz.” (Hacc suresi, 22/38)

Aynı zamanda Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) kesilen kurbandan hem sahibinin yemesini hem de başkalarına yedirmesini teşvik etmiştir Kurbanın etinden dağıtılan kısmın üçte birden az olmaması mendup yani güzel bir davranıştır. Bütün bunlarla birlikte, eğer kurban kesen kimse ailesi kalabalık ve imkânı geniş biri değilse, bu durumda kurbanın hepsini kendi evinde bırakması daha uygun olur. Çünkü kendisinin ve ailesinin ihtiyacı, diğer insanların ihtiyacından önce gelir. Peygamberimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) bu konuya dikkatleri çekerek, ihtiyaç sahibinin ilk önce kendisinden ve ailesinden başlaması gerektiğini bildirmiştir.

Allah’a yakınlaşmak için kesilen kurbanın eti, derisi, yağı, başı, yünü satılamaz. Eğer bunlar satılırsa parası tasadduk edilmelidir. Hatta kurbanlık hayvan kesilmeden önce sütü sağılsa, yünü kesilse bunların tasadduk edilmesi gerekir. Çünkü kurbanlık hayvan her şeyiyle Allah’a kurbet için hazırlanmış, vakfedilmiştir.

Kurbanın derisi evde bırakılıp seccade yapılabilirse de en güzeli hayır kurumlarına vermektir. Bir hadislerinde Peygamberimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) kestiği kurbanın derisini satan kimsenin, kurban kesene vaad edilen sevaptan mahrum kalacağını bildirmiştir.
Bu hususla ilgili olarak Hz. Ali şöyle buyurmuştur “Resûlullah (aleyhissalâtu vesselam), (beni göndererek), kurbanlık develeriyle ilgilenmemi, onların etlerini, derilerini, çullarını tasadduk etmemi, kasabın ücretini bunlardan vermememi tenbih etti.” diyerek devamla “Kasab ücretini kendimizden öderdik.” demiştir.

Kurbanın etinin, kesimin yapıldığı bölgede dağıtılması teşvik edilirse de, daha fazla ihtiyaç sahibinin bulunması halinde başka yerleşim birimlerine de gönderilebilir, nakledilebilir.

Kurban kesildikten sonra çevre temizliğinin iyice yapılması gerekir. Hayvanın artan parçalarının toprağa derince gömülmesi ve mümkün olduğu ölçüde dışarıda hiçbir parçasının bırakılmaması gerekir. Bu şekilde bir hareket, kurbanlık hayvana ve kurban ibadetine bir saygının ifadesidir. Aynı zamanda çevre temizliği açısından da çok önemlidir. Peygamber Efendimiz birçok hadisi şeriflerinde çevre temizliğinin önemini vurgulamıştır.

Kurban kesmenin ve etini ihtiyaç sahiplerine dağıtmanın sevabını, çevre kirliliği meydana getirerek ve kul haklarını ihlal ederek azaltmamaya dikkat etmek gerekir.