Kur’ân’ın Allah Kelâmı Olduğuna Dair 5. Delil

By | 13 Nisan 2015

kuranin-allah-kelami-olduguna-dair-5-delil5. Kur’ân’ın Allah kelâmı olduğunun bir delili de şudur: Eserlerinde manzara tasvirinde bulunan herhangi bir yazar daha çok -iklimi, bitki örtüsü ve tabiî şekilleriyle- yaşadığı veya gezip gördüğü çevreyi anlatır. Hâlbuki Kur’ân’da çöl. ve çöl hayatının tasvirinden çok, coşkun akan nehirlerden, yemyeşil manzaralardan, toprağa can katan yağmur yüklü bulutlardan, bağ ve bahçelerden, dağlardan ve denizlerden bahisler açıldığını görürüz. Sözgelimi, Nur sûresinde engin denizin karanlıklarından söz edilmesi; üst üste gelen dalgalardan ve bu dalgaların üstünü bulutların kaplamasından ve bu durumun oluşturduğu karanlıklar içinde elin görülememesinden bahisler açılarak enteresan teşbih ve anlatımlarda bulunulması, ne o zamanki Arap coğrafyası ne de devrin denizcilik literatürüyle alâkalıdır. Sonra çölde doğup, çölde büyüyen sadece gençliğinde iki defa Şam tarafına, yine çöllerden geçerek seyahatte bulunan Peygamber
Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem), ne Kur’ân’ın sözünü ettiği manzara ve bitki örtülerini görmüş ne de deniz yolculuğu yapmıştı.
Ve yine bu çerçevede, En’am sûresinde, kâfir birisinin hâli, göğe doğru yükselirken kalbi sıkışıp daralan bir insanın durumuna benzetilir. Bugün, bilimsel gelişmeler, gerekli cihaz kullanılmadan dağların tepesine doğru yükseldikçe, oksijen azalmasından insanın nefessiz kaldığını; göğsünün daralıp sıkıştığını ortaya koymuş bulunmaktadır. Bu gerçek, ancak balon gibi vasıtalarla yukarılara çıkıldığında veya çok yüksek dağlara tırmanılarak anlaşılabilmektedir. Allah Resulü’nün döneminde balonla yolculuk bir hayal bile olmadığı gibi, Arabistan coğrafyası da yüksek rakımlı yerlerden mahrumdu. Öyleyse böyle bir teşbih ve ifade ancak her şeyi bilen Allah’a (c.c.) ait olabilir.