Kur’an Öğretiminde Temel Metotlar

By | 22 Nisan 2015

Kur’an Öğretiminde Temel MetotlarKur’an Öğretiminde Temel Metotlar

Niyet ve ihlas: Kur’an öğretiminde temel kaide niyet, ihlas ve samimiyettir. Hoca Allah’ın kelamını öğrettiğini düşüne­rek ibadet bilinciyle bu işi yapmalıdır. Bazı hocalara sıbyan ye­tiştirmesini rica ettiğimizde, kimileri ücret talep ediyor, kimile­ri ilmimi çocuklarla uğraşırken ziyan etmek istemiyorum diyor. Oysaki büyük talebeye de, sıbyana da öğretilen aynı Kur’an ve aynı sûrelerdir. Âlimlerden birisi diyor ki;

– Çocuklara Fatiha ezberletmekte beni kimse geçemez.

Bundan maksat ömrü boyunca günde 40 defa okunacak bir sûreyi ilk ezberleten olarak sevabını kapmakta beni kimse geçemez demektir. Bu da ancak ihlasla mümkün olur.

Kıraatte asla uygunluk: Kur’an’ın okunuşu kıyamete ka­dar aynıdır. Şartlara ve zamana göre değişmesi mümkün de­ğildir. Kur’an’ın öğrenildiği gibi okunması ve öğretilmesi gere­kir. Aksi halde İlâhi kitabın tahrifine kapı aralanmış olacaktır. Zamanımızda bazı eğitimsiz eğitimciler, çocuğu kıraatta zorla­mamak gerekli gibi ifadelerde bulunuyor. Bu görüş asla doğru olmayıp, ağaç yaşken eğilir tabirince çocuk küçükken, şefkat ve sabırla en güzeli öğretmeye gayret edilir. Kaldı ki, çocuklar­da zaten taklit kabiliyeti yüksek olup, bunu oyun addederler.

8,5 yaşında hafızlığını ikmal edip, EHAD demeğinde yılın en küçük ikinci hafizı olarak plaket kazanan hafız Mehmed’imiz ve arkadaşı Yunus, hafızlık belgesi almak için di­yanetin imtihanına girdiklerinde, hocalar talim ve kıraat­lerine hayranlıklarını ifade ederek, tanışmak için hocala­rını davet ettiler. İmtihan sonrasında velilere hitapen ya­pılan konuşma da bu hayranlıklarını izhar ederek

–  Türkiye’nin çeşitli yerlerinden imtihana giren çocuklar oldu. Kıraatleri öyle bozuk ki, hafiz olmamış olması te­menni edilecek gibi. Ama sandelyesinin üzerinde üflesen uçacakmış gibi duran hafızlar var ki onların okuyuşları bizi mestetti… Tarzındaki ifadeleriyle görüşlerini dile ge­tirdiler.

Bir hocadan talim almak: Kur’an kıraatinde talim almak esastır. Mushaflarda yazılı olan kelam-ı ilâhi’nin tecvidi olarak okunabilmesi, öğrenilmesi ve öğretilmesi ancak ağız (müşâfehe) yoluyla mümkündür. Dolayısıyla Kur’an öğretimi kitabi olma­yıp telakki yoluyla olmaktadır. Mutlaka bir üstattan; fem-i muhsin’den almak gerekir.

Sıbyanlara Kur’an talimi: Kur’an-ı Kerim’in, diğer Arap­ça metinlerden farklı olarak kendine HAS bir okunma biçimi vardır. Din alanında toplumun temel ihtiyaçlarına cevap ver­me ve Kur’an öğretme konumunda olanlar, Kur’an-ı Kerim’in okunuşu ile ilgili teknikleri ve kurallan, uygulamalı bir biçim­de öğrenmeli, Kur’an-ı Kerim’i doğru ve güzel okumalı ve öğ­retmelidirler.

Kur’an’ı çok güzel okuyan her insan, Kur’an’ı çok güzel öğ­retebilir diye bir kural yoktur. Kur’an kıraati ve sesi güzel olan nice insanlar vardır ki istenilen düzeyde bir Kur’an eğitimi ve­rememektedirler. Fakat orta düzeyde ses ve kıraata sahip olan ya da ses güzelliği olmadığı halde harflerin mahreç ve telaffuz­larını çok iyi uygulayan, tecvitli okuyuşu mükemmel olan bir­ çok öğretici-hoca iyi bir Kur’an eğitimi verebilmektedir.

Bunun temel sebebi, taklidi de olsa hocanın öğretim me­totlarını iyi bilmesinden ve uygulamasından kaynaklanmak­tadır.

Tecvitli okumak: Allahu Teâlâ “Kur’an’ı tertil üzere oku!” emriyle Peygamberimize ve onun şahsında bütün Müslümanlara bir sorumluluk yüklemiştir. “Tertil” kelimesini Hz. Ali (r.a.) “harflerin mahreçlerinden doğru telaffuz edilmesi ve tilâvet esnasında durulacak yerlerin iyi bilinmesi” olarak açıklamıştır. Bahsi geçen tertil ancak tecvit ilminin öğrenilmesi ve uygulanması ile mümkündür. Tecvit ise, Kur’an-ı Kerim’i doğru ve gü­zel okuma kurallarını içeren bir ilimidir. Tecvit ilminin amacı Kur’an’m indirildiği şekilde okunmasını sağlamaktır. Osman­lı döneminde çocuklara tecvit ilmi verildiği anlatılsa da, günü­müzde çocuklara tecvidi kaide olarak öğretmek henüz mümkün olmadı. Bunu bir takım şekiller ve renklendirme usulüyle kav­ratmaya çalışılıyor. Mesela İhfa yapılması gereken yerde tenvinin tekini veya nun-u sakini maviye boyayarak, mavileri gör­düğünde ihfa sesiyle okumasını tarif ederek, öğretimde kolay­laştırma yöntemi tercih ediliyor.

Harflerin doğru telaffuz edilmesi: Kur’an harflerinin doğru seslendirilmesi ve telaffuzu tilâvetin esasıdır. Kur’an öğretimin­de ses eğitimi de diyebileceğimiz mahreç çalışması veya tashih-i huruf çalışması özenle yerine getirilmelidir.

Tedebbür ve tefekkür merkezli öğretim: Kur’an öğren­mekten, okumaktan ve öğretmekten gaye onun anlaşılması­dır. Kur’an öğretiminde temel ilke, lafız ve mana bütünlüğünü dikkate alarak bir öğretim yaklaşımı uygulamaktır. Çocukları Kur’an’ı düşünmeye sevketmek,onlara Kur’an’ı anlayabilecek­lerine cesaret vermek için Arapça kelimeler öğretmek, Kur’an’ı Kerim okurken öğrendiği kelime geçince, manasını sorarak, an­ladığını ona hissettirmek, güzel bir çalışmadır.

… Kur’an ’ınyüzde seksen kelimesini içeren, 400yıl sıbyan mekteplerinde ezberletilen Sübha-i Sıbyan kitabını yedi ya­şındaki kızıma ezberletiyorduk. Orada ezberledikleri keli­meleri Kur’an ’ı Kerimde geçtikçe buluyor, üzerinde konu­şuyorlardı. Bir gün hatim dersinde toplu okuyuş halinde ara durakta durdular. Nefes alıp okumaya devam edecek­lerken kızım üzüntüyle,

–  Hocam! Biliyor musun Cübbeli Hocayı hapse koyacaklarmış, babaannem çok üzülüyor, demiş. Hocası biraz da sitemle

–  İyi de, şimdi Kur’an okuyoruz, nereden aklına geldi, de­miş. Kızım gayet pişkin

–  Hocam biraz önce okuduk ya! Allah’ımız Kur’an ‘da Cüb­beliyi anlatıyor, oradan aklıma geldi, deyince, hemen Kur’an ’a baktım diyor. Yusuf sûresinde peygamberin ku­yuya atılışı anlatılıyor, ğayabetil-CÜBBİ…

– …Çocuklann küçük yaşta yabancı dil öğrenmeleri, o di­li anadili gibi konuşmasına sebep olduğundan, hemde Kur’an-ı Kerim ’i okurken kelimelerine aşina olması ba­kımından, çocuklara Arapça dersinde kelimeler ezberle­tiyordum. Hatim gurubum Amme cüzünün tamamını ez­berlediğinde ailelerim davet ederek bir merasim tertip et­tim. Küçük sınıflan da davet ederek sohbet etmeye baş­ladım. Kur’an ’ı ezberlemenin derecelen ve onu anlama­nın güzelliğim anlatırken dedim ki,

–  Çocuklar! Arapça EB kelimesinin manası nedir?

–  Bir ağızdan BABA dediler.

–  Pekii… Ezberlediğiniz Amme cüzünde EB kelimesi nerede geçer, diye sordum. Küçük sınıflarda mini mini cevaplar vermeye çalışırken

–  Sizin ezberlediğiniz yerde YOK diyerek onları susturdum. Hatim gurubu sorumu cevapladıktan sonra küçük sınıf­tan bir talebe parmağnı kaldırdı. Bende konuşmayı se­ven bir çocuk, ne diyecek diye efendim yavrum, dedim.

–  Hocam bende buldum, demesin mi? Ben ne buldun gibi­lerinden göz ucuyla bakarken

“Tebbetyedaa ebii…” demesin mi..Büyük çocuklar bu­nu söylememişlerdi ve ben zaten sizin ezberlediğiniz yer­de YOK! Demiştim. Onu yanıma çağırarak öptüm ve teb­rik ettim. Çocuklara öğrettiğimiz her güzelliğin yine bizi memnun ve mesrur edecek olduğunu bilmek mutluluğuyla sohbetime devam ettim.

Sevgi temelli yaklaşım: Kur’an öğretiminde öncelik der­sin ve hocanın sevdirilmesine verilmelidir. Hocasını ve dersi­ni seven çocuk severek öğrenecek ve derslere ilgi gösterecek­tir. Bunun için de kolaylaştırmak, merhametli olmak ve yumu­şak davranmak esastır.