Kur’an Öğretiminde Temel Kaideler

By | 22 Nisan 2015

Kur’an Öğretiminde Temel KaidelerKur’an Öğretiminde Temel Kaideler

Kur’an-ı Kerim dersinin öğretiminin kendine has öğretim metotları vardır. Geleneksel yönü de olan bu metotlar asırlardır Kur’an öğretiminde ve eğitiminde kullanılagelmektedir. Kur’an öğretiminin olmazsa olmazı olarak ifade edebileceğimiz özel öğ­retim metotlarını maddeler halinde zikredelim:

Sema’: İlim tahsil etmenin önemli yollarından birisi olan se­ma’ metodu, işitme ve duyma yoluyla öğrenme/öğretme metodudur. Bu usulde hocanın okuması ve çocuğun dinlemesi esas­tır. Peygamberimiz Kur’an’ı ilk defa sema’ metodu ile Cebrail (a.s.) den almıştır. Ashabına da bu metotla öğretmiştir.

Bugün hala geçerliliğini koruyan bu metotta hocanın tüm çocuklar tarafından görülebilecek bir yerde oturması, çocukları halka halinde veya “U” düzeninde oturtması, sınıfın durumu­na göre sesini ayarlaması, gerektiğinde mikrofon kullanması, tilâveti esnasında çocuklarını gözlemlemesi gerekir. Çocuklar tarafından hatalı okunma ihtimali olan veya telaffuzu zor olan kelimeler birkaç defa tekrar edilmelidir.

Sıbyan hocası her dersi çocuğa çalıştırırken en az 15 kez okumalıdır. Bu usul İlk 5 keresinde çocuklar kitaplrın kapalı bir şekilde, hocasının ağzına bakarak okuyuş esnasında ağız ve du­dak hareketlerini inceleme, sonraki 5 kerede parmaklarıyla cüzünden veya Kur’an’dan takip etme, sonraki 5 kerede hocası­nın söylediklerini tekrar etme şeklinde olmalıdır.

Kur’an okuma tarzı ve tavrı da oluşturmak için iyi bir din­leyici olmak esastır. Eskilerin söylediği “kulak kınlmadan ağız kırılmaz” ifadesi sema’ metodu ile hocadan dersin çok iyi alın­ması gerektiğine işaret etmektedir. Dinleme esnasında aynı tavır üzerinde yoğunlaşma işi daha da kolaylaştıracaktır. Sürekli farklı okuyuşları dinlemek ise işi daha da zorlaştırır.

Arz: “Bir şeyi sunma, bildirme ve gösterme” anlamına ge­len arz; Kur’an kıraatinde çocuğun hocasına ders okuması için kullanılan bir kavramdır. Kur’an öğretiminin temel metotlarından olan bu usulün uygulanışı da sema’ gibi Peygamberimize kadar uzanır.

Arz metodunda hocanın çocuklarını dikkatle dinlemesi, ha­talı okuyuşlarında hatasını düzeltmesi için kendisine fırsat vermesi, düzeltemediği takdirde kelimenin veya harfin doğrusunun telaffuz edilmesi gerekir. Çocuğun okuyuş esnasında dikkatinin dağılmaması için hataları not edilip okumasını tamamladıktan sonra söylenebilir. Hatta yanlış telaffuz edilen harf ve kelime­lerin, tecvitli okuyuşların doğrusu okununcaya kadar çocuktan birkaç defa tekrar etmesi, gerektiğinde doğru ve yanlışı birkaç defa tekrar ederek aralarındaki farkı hissetmeleri sağlanabilir.

Kur’an dersinde çocukların okuyuşları dinlenirken onların yaptıkları hatalar kendi Kur’an’larında işaretlenir. Tekrar eden hataları bildirmek için de farklı işaretler kullanılabilir.

Eda: Kıraat taliminde etkin olarak kullanılan edayı Kur’an öğretiminde hocanın öğrettiği şekliyle tekrar etmek ve harfle­rin hakkını vererek öğretildiği şekilde okuyabilmek olarak ifa­de edebiliriz. Kısa fasılalar halinde, ayetlerin bölümlerinin par­çacı bir yaklaşımla öğretilip tekrar edilmesi şeklinde gerçekleşen eda usulü çocuğun derste ilerleme kesbetmesinden sonra azaltılabilir. Burada asıl olan hocanın öğrettiği doğru telaffuzun ço­cuk tarafından anında kavranılması ve tekrar edilerek pekiştirilmesidir. Müşâfehe yoluyla öğretilen okuma şeklinin öğretil­diği gibi alınması gerekmektedir.

Koro çalışması yapmak: Kur’an öğretiminde koro çalışma­sının özel bir yeri vardır. Koro çalışması, öğrencileri aktif olarak derse katan ve öğretmenden doğru okuyuşu defalarca yapma­sını sağlayan bir sistemdir. Koro çalışmasının önemini vurgulayan Çollak şunları söylemektedir: “Bu uygulamanın sağladı­ğı katkı şudur: Her öğrenci okumaya iştirak eder. Katılım nede­niyle öğrencilerdeki okuyamama heyecanı her geçen gün daha da azalır. Öğrencide kendine güven oluşur. Koro halinde oku­yuş esnasında âdeta her öğrenci okunan bölümlerin tamamını öğretmenine okumuş ve ondan dinlemiş olur. Öğretmenden ge­len doğru sesler telaffuz edile edile öğrencinin hafızasına yerle­şir. Toplu okuma öğrencileri hep ders ile meşgul etmiş olur. Kı­sa zamanda çok öğrenciye defalarca okuma ve onlardan dinle­me imkanını vermek suretiyle öğretmenin işini kolaylaştım.

Koro çalışmalarında hocanın ayakta olması ya da tüm ço­cuklar tarafından görülecek bir yerde oturması sınıf veya grup yönetimi/hâkimiyeti açısından önemlidir. Hoca koro okuyuşu ile okutacağı sayfayı veya sûreyi önceden çalışmalı, hangi harf ve kelimeler üzerinde özenle durması gerektiğini belirlemelidir. Koro çalışmasında yeri geldikçe çocuklara tek tek veya küçük gruplar halinde tekrarlar yaptırmalıdır.

Harf talimi yapmak/yaptırmak: Kur’an kelimelerini oluş­turan harflerin doğru telaffuzu doğru ve düzgün kıraat açısın­dan çok mühimdir. Harflerin yanlış telaffuzu anlamın değişme­sine sebep olur. Halbuki kelâm-ı ilahinin indirildiği gibi okun­ması gerekir. Kur’an öğretiminde sık sık başvurulması gereken metotlardan biri de harf talimi yapmaktır.

Harf talimi yapılırken öncelikle kısa ve öz bir şekilde harfle­rin mahrecinden ve bu mahreçten çıkarken aldığı sıfattan kısa­ca bahsedilmelidir. Sonra da bahsedilen harf mahrecinden çıka­rılarak okunur ve okutulur. Nazari bilgilerin ayrıntısı verilmeksizin en kolay şekliyle harflerin mahreçlerinden telaffuzu kavratılmaya çalışılır. Sonra da tüm Kur’an harfleri önce üstün, es­re ve ötre hareke ile telaffuz edilir. Akabinde sırayla tüm harf­ler cezimli, şeddeli ve medli olarak okunur. Koro halinde oku­yan çocuklar yeri geldikçe tek tek dinlenir.

Tecvit öğretiminde nazariyatı ve uygulamayı birlikte ver­mek: Tecvit, Kur’an-ı Kerim’i kurallarına uygun olarak doğru ve güzel okumayı öğreten bir ilimdir. Bu yönüyle hem nazari­yatı hem de tatbikatı içermektedir. Medlerin ölçüsü, gunne ve idgamların miktan ve yapılışı bilgilerin verilmesi yanı sıra uy­gulama ile de gösterilmelidir. Kur’an öğretiminde bu dengeye riayet edilmeli her bir tecvit kuralı için olabildiğince fazla örnek verilerek okunuşu gösterilmelidir. Aynı kuralın tarifi ve uygu­lanışı çocuk tarafından tekrar edilmelidir.

Tecvit konulan öncelik ve çok kullanılış sırasına göre öğre­tilmeli, mesela, tenvin ve sakin nûn’un hükümleri medd bahislerinden önce verilmelidir. Öğrenci med işaretini görerek mut­tasıl mı, munfasıl mı, lazım mı olduğunu bilmeden de uzatarak okuyabilir. Fakat ihfa, idgam ve iklab için aynı durum söz konu­su değildir. Kaidesini bilmeden bunları yeterince uygulayamaz.

Kısaca Kur’an eğitimini en iyi şekilde verebilmek ve ve­rimliliği, ders hocasının nitelikliliği ve kullandığı yöntemlerle doğru orantılıdır. Bu sebeple Kur’an eğitiminde, ancak mane­vi hali çok iyi, çocuklarla güzel iletişim kurabilen, dersin özel öğretim yöntemlerini iyi bilen vasıflı öğreticiler başarılı ola­bilirler.

..Kızım 6 yaşında. Bu yıl hafızlığa hazırlık hatmine baş­ladı. Hocası harf talimlerinin tekrarıyla işe başlayacağı­nı söylediğinde, ister istemez içimde bir sıkıntı oluştu. Zi­ra mahreç çalışmasından büyük olsun küçük olsun tale­benin pek hazmetmediğini biliyordum. Hocaları her harfi ispirto kalemlerle rengarenk yazdırıyor, oynayarak on­lara hem çıkış yeri bilgilerini veriyor, hemde telaffuzu­nu öğretiyordu. Kızım her gün eve geldiğinde kardeşleri­nin cızırtılı sesleri arasında bana illa ki öğrendiği harf­leri okumaya çalışıp, çok iş becerebiliyorum havaların­da olmasından sıkıntı duymamın yersiz olduğunu sevi­nerek anladım…