Kur’an Hakkında Şahsi Görüşle Hüküm Vermek

By | 20 Kasım 2014

Kuran-ı Kerim Okurken Dikkat Edilmesi Gereken EdeplerAbdullah ibn Abbâs (radıyallâhu anh)’dan rivâyet edildiğine göre Peygamber (sallallâhu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmaktadır:

“Benden, bildiğiniz hariç hadis rivâyet etmekten sakının. Kim benim üzerime bile bile kasten yalan söz uydurursa cehennemdeki yerine hazırlansın. Kim de Kur’an hakkında hiçbir dayanağı olmaksızın sadece kendi görüşüne dayanarak söz söylerse cehennemdeki yerine hazırlansın.”
Cündub (radıyallâhu anh)’dan rivâyet edildiğine göre Rasulullah (sallallâhu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmaktadır:

Yüce Allah’ın kitabı üzerinde sırf kendi görüşüne dayanarak söz söyleyen kimse, isabet etse bile yine de hata etmiş olur.”
Hadis; tefsir için gerekli olan ilimleri ve bilgileri öğrenmeden ve tefsir alimlerinin görüşlerine bakmadan, sırf kendi aklına geldiği şekilde Kur’ân-ı Kerim âyetlerinin lafızları ya da manaları hakkında açıklamalar yapan kimselerin bu açıklamalarında tesadüfen isabet etmiş olsalar yine de hata etmiş olduklarını haber vermektedir.
Sırf kendi akıllarıyla Kur’an-ı Kerim âyetlerini tefsire kalkan kimselerin, bu hususta yeterli bilgiye sahip olmadıkları için, yaptıkları açıklamalarda hataya düşmeleri kaçınılmazdır. Böyle iken Kur’an-ı Kerim’i tefsire kalkışmaları demek, Kur’an-ı Kerim’i keyiflerine göre tefsire yeltenmeleri demektir ki bu, Allah’a karşı bir cürettir. Böylesi bir kimse yapmış olduğu açıklamalarda isabet etmiş bile olsa, Allah’a karşı cürette bulunmayı göze aldığı için, dağların ve taşların bile altından kalkamayacağı büyük bir günah işlemiş demektir.
Hafız Suyûtî’ye göre; hadisteki bu tehdit, herhangi bir delile dayanmadan sırf kendi aklına dayanarak Kur’an-ı Kerim’i tefsir eden kimseler hakkındadır. Fakat bir kimsenin kuvvetli bir delile dayanarak Kur’an-ı Kerim âyetleri hakkında fikir beyan etmesinde bir sakınca yoktur.
Hafız İbn Hacer’e göre ise Kur’an-ı Kerim’i sırf kendi aklına dayanarak tefsir eden kimsenin isabet etmesi halinde bile hata etmiş sayılmasının sebebi, onun isabet etmek için gerekli hazırlığı yapmamış olması ve bu iş için şuurlu hareket etmemiş olmasıdır.
Fakat Kur’an-ı Kerim’in manasını ortaya çıkarmak gayesiyle şuurlu bir şekilde gerekli hazırlığı yaptıktan sonra âyetlerinin tefsirine girenler ise bunun tersinedir. Bunlar hata bile etmiş olsalar ecir alırlar. Çünkü bunlar hadlerini aşmamışlardır.