Komşuya İnsani Görevlerini Yapmak

By | 21 Nisan 2015

komsuya-insani-gorevlerini-yapmak    Komşular arasında bu iki konunun dışında insan olarak yapılması gereken bir çok görev vardır. Bu insan olmanın, müslüman olmanın verdiği görevlerdir.
Komşusu hasta olanın komşusunu ziyaret etmesi bir haktır. Resûlullah (sav) şöyle buyurmaktadır:
“Müslümanın müslüman üzerindeki hakkı beştir: Selamını almak, hasta ziyaretine gitmek, cenazesine katılmak, davetine icabet etmek, hapşurunca «yerhamukallah» demek.” (Buharı, Cenaiz 2; Müslim, Selam 4)
Komşusu davet ettiğinde davetine katılmak yine bir haktır. Yukarıdaki hadis buna delildir. Davet konusunda şuna dikkat etmek gerekir. Davet İslâmî kural ve kaidelere aykırı olmamalıdır.
Vefat ettiği zaman cenazesine katılmak da, bir diğer haktır. Bu konuda delil olan hadislerden birini yukarıda zikrettik.
Komşular çoğu zaman akrabalardan daha önce birbirlerinin hastalıklarından, ölümlerinden, sıkıntılarından ve ihtiyaçlarından haberdar olurlar. Bir sıkm- tılan olduğunda başvuracakları ilk kişi yakın komşudur. Meselâ aile fertlerinden birisi rahatsızlanan kişinin kapısını çalacağı ilk kişi genellikle komşusu olmaktadır. Bu da bize komşuluğun ne kadar çok önemli olduğunu göstermektedir.
Komşunun komşu üzerindeki haklarından biri de, tehlikeye düştüğünde onu yalnız bırakmamasıdır. Resûlullah (sav) bu konuyla ilgili olarak şöyle buyurmaktadır:
“Müslüman müslümanm kardeşidir. Ona zulmetmez, onu tehlikede bırakmaz. Kim, kardeşinin ihtiyacım görürse Allah (cc) da onun ihtiyacını görür. Kim bir müslümanı bir sıkıntıdan kurtarırsa, Allah (cc) da o sebeple onu Kıyamet gününün sıkıntısından kurtarır. Kim bir müslümanı örterse, Allah (cc) da onu Kıyamet günü örter.” (Buhan, Mezalim 3; Müslim, Birr 58)
Komşu haklarından biri de fakirliğe, darlığa düştüğünde ona yardımcı olmaktır. Resûlullah (sav) bununla ilgili olarak şöyle buyurmaktadır:
“Kim bir mü’minin dünyevî kederlerinden birini giderirse, Allah (cc) da onun Kıyamet günü kederlerinden birini giderir. Kim bir fakire kolaylık gösterirse, Allah (cc) da ona dünyada ve ahirette kolaylık gösterir. Kim bir müslüma-
nı örterse, Allah (cc) da onu dünya ve ahirette örter. Kişi kardeşinin yardımında olduğu müddetçe, Allah (cc) da onun yardımındadır…” (Müslim, Zikr 38; Ebu Davud, Edeb 68)
Komşular arasındaki haklardan biri de, ırzların korunmasıdır. Komşu komşunun çoluğuna çocuğuna kötü gözle bakmamak, onların şerefini, haysiyetini ayaklar altına almamalıdır. Yani gıybetle, iftirayla komşusunun şerefine, namusuna dil uzatmamalıdır. Aksine sahip çıkmalıdır. Resûlullah (sav) bu konuda şöyle buyurmaktadır:
“Kim kardeşinin ırzını müdafaa ederse, Kıyamet günü Allah (cc), onun yüzünden ateşi geri çevirir.” (Tirmizî, Birr 20)
İnsanî ilişkiler denilen yardımlaşma, dayanışma, saygı, sevgi, muhabbet, sohbet ve diğerleri sadece komşulara karşı yapılması gereken görev ve haklar değildir. Bunlar diğer müslümanların da hakkıdır. Bu haklara riayet edildiği sürece toplumda dirlik ve düzen olur. Saadet asrının en büyük özelliklerinden birisi, mü’minlerin bir vücud gibi olmasıydı. Dayanışmayı, yardımlaşmayı, iyiliği emredip kötülükten nehyetmeyi hiç eksik etmemişlerdir. Bu da Allah Teala (cc)’ya ve Onun Rasulüne itaat etmekle mümkün olmuştur.