Kadınlarla Erkeklerin Folklor Seyretmesi Caiz Midir?

By | 30 Ocak 2015

kadinlarla-erkeklerin-folklor-seyretmesi-caiz-midirHadislerde, folklor ve benzeri oyunları, tesettüre ve dinî ölçülere uymak şartıyla kadınlarla birlikte seyretmenin hoşgörü ile karşılanması gerektiği anlaşılmaktadır. Kadınların kendi aralarında ahlâka aykırı olmamak şartıyla şiir ve şarkı söylemelerinde, def ile oynayanları seyretmelerinde bir sakınca yoktur.
Asr-ı Saâdette, bugünkü folklora benzer şekilde millî geleneğe dayanan mızrak oyunları ve danslar vardı. Bunu genellikle Habeşistanlılar oynardı.

Buhârî ve Müslim gibi hadis kitaplarında bu hususta Hz. Âişe’den nakledilen bazı rivayetler vardır.
Bir bayram günü Sudanlılar kalkan ve mızrak oyunu oynayıp dans ederken Peygamberimiz (a.s.m.) onları gördü, Hz. Âişe’nin bu oyunu seyretmesine izin verdi.

Hz. Aişe bu durumu şöyle anlatıyor:

“Habeşliler gelerek dans etmeye başlayınca Resulullah (a.s.m.) beni çağırdı. Ben de gelerek başımı onun omuzuna dayadım. Habeşlilerin oyununa bakmaya başladım. Nihayet onlara bakmaktan ilk vazgeçen ben oldum.”
Hatta böyle bir oyunda Peygamberimiz Habeşlilere, “Haydi bakalım Efrideoğulları göreyim sizi!” buyurarak bir teşvikte de bulunmuştu.

Öyle ki, böyle bir ekibi görünce taşlamak sûretiyle onlara engel olmak isteyen Hz. Ömer’e (r.a.) Peygamberimiz (a.s.m.) “Bırak onları, yâ Ömer!” diyerek sakinleştirmişti.

Hadislerde, bu ve benzeri oyunların, tesettüre ve dinî ölçülere uymak şartıyla kadınlarla birlikte seyretmenin hoşgörü ile karşılanması gerektiği anlaşılmaktadır.

Kadınların da kendi aralarında ahlâka aykırı olmamak şartıyla şiir ve şarkı söylemelerinde, defle oynayanları seyretmelerinde bir sakınca yoktur. Bunu da Müslim’de geçen hadis-i şeriflerden öğreniyoruz.
Bir bayram günü Ensar kadınlarının def eşliğinde kahramanlık şiirleri söyleyip eğlenmelerini duyan Hz. Ebû Bekir, onlara engel olmak istemişti.

Fakat Peygamberimiz (a.s.m.), “Yâ Ebâ Bekir, her milletin bir bayramı vardır; bu da bizim bayramımızdır” buyurarak onları kendi hallerinde bırakmalarını tavsiye etti.

Bunun için bu çeşit meselelerde İslâmm kabul edip hoş karşıladığı ruhsat ve müsaadeleri reddetmemeli, insanların meşru dâiredeki eğlencelerine engel olucu bir girişimde bulunmamalıdır.

Çünkü müziğin ve her türlü dansın ayyuka çıktığı günümüzde meşru çerçevede düzenlenen programlar, gençlerin heveslerini müsbete yönlendirmeye vesile olacağından faydalıdır.