Kadınlara Mahsus Haller: Hayız Müddeti

By | 7 Mayıs 2015

kadinlara-mahsus-haller-hayiz-muddeti   Hayız müddetinin en azı 3 gün, en fazlası 10 gündür. Bu iki zaman arasında görülen kanlar, hayız kanı sayılır. Kanın, bu zaman içerisinde sürekli olarak gelmesi şart değildir; ara-sıra kesilebilir.
Meselâ; bir kadın üç gün kan gördükten sonra, iki gün kanı kesilse ve ardından üç gün daha devam etse, bu sekiz günün hepsi de âdet günü sayılır.
İki âdet arasındaki temizlik haline “tuhr (temizlik) hali” denir. Temizlik hali, 15 günden az olmaz, fakat fazla olabilir. Hatta temizlik hali aylarca, yıllarca devam edebilir.
Bazı kadınların âdet günlerinin sayısı -her ay 5 veya 7 veya 9 gün gibi- belli olur. İlk defa görülen âdet müddeti/süresi, bazı kadınlarda sürekli olarak aynı şekilde devam edebilir.
Meselâ; ilk defa âdet görmeye başlayan bir kızın âdeti 8 gün sürüp 22 gün temiz olarak devam edebilir; bu durumda, âdet günleri dışında kendisinden bir kan gelecek olsa, bu kanın hastalık nedeniyle geldiği kabul edilir.
Bazı kadınların âdet günlerinin sayısı -meselâ bir ayda 5 gün olurken, diğer ayda 6 gün gibi- değişik olabilir.
Böyle durumlarda ihtiyatlı hareket edilmesi gerekir. Âdet günleri böyle olan kadın, altıncı gün gusledip namazını kılabilir, Ramazan ise orucunu tutabilir; zira bu altıncı gündeki kanın istihâze (hastalık) kanı olma ihtimali vardır. Fakat altıncı gün çıkmadan cins! münasebette bulunamaz, boşanmışsa iddeti sona ermiş sayılmaz; zira bu altıncı günde de gelmeye devam eden kanın, hayız kanı olma ihtimali vardır.
Bir âdet’in değişmiş kabul edilebilmesi için, ona aykırı iki âdet hali görülmüş olmalıdır.
Meselâ; her ay 7 gün âdet gören bir kadın, sonra iki kez 9 gün âdet görse, onun âdeti 7 günden, 9 güne geçmiş olur.
Netice itibariyle, âdet, bir defa ile kesin (istikrarlı) hale gelir, iki defa ile değişir.
Bununla beraber, İmam Ebu Yusufa göre, âdet bir defa ile de değişmiş sayılabilir.
Âdet günleri belli olan sayıya aykırı olup da 10 günden fazla devam etmeyen kan, -âdet günleri değişmiş kabul edilerek- âdet kanı sayılır.
Meselâ; her ay 7 gün kan gören bir kadın, sonra 10 gün kan görse, -âdet’i 7 günden 10 güne geçmiş sayılarak- hepsi hayız kanı sayılır.
Fakat belli günlerden sonra gelen kan, bu belli olan 7 gün ile birlikte 10 günü geçerse, 7 günden fazlası hayız kanı değil, istihâze (hastalık) kanı kabul edilir.
Yine, her aybaşından itibaren 5 gün âdet gören bir kadın, bu tarihten 3 gün veya 4 gün önce kan görmeye başlasa, bunların tümü hayız kam sayılır; çünkü âdet sayısı 10 günü geçmemiştir. Fakat âdet günlerinin toplamı 10 günü geçerse, bunun 5 günü hayız kanı, geriye kalanı istihâze (hastalık) kanı kabul edilir.
Âdet görmekte olan bir kadından, hastalık sebebiyle devamlı kan gelse, onun, belirli olan hayız ve temizlik hallerindeki günlerine göre hüküm verilir.
Meselâ; her aybaşından itibaren 10 gün kan gören, 20 gün veya -altı aydan az olmak şartıyla- üç ay veya beş ay temizlik üzere olan bir kadının âdet’i bu şekilde istikrar bulmuş olur. Daha sonra bu kadından devamlı kan gelse, eski şekli üzere; yani her ayın ilk 10 günü hayız, kalan 20 günü veya üç ay veya beş ay temizlik günleri olarak kabul edilir. Fakat temizlik müddeti, altı ay veya altı aydan fazla olursa, temizlik müddeti altı aydan bir saat noksan kabul edilir ki bu müddet, hamilelik süresinin en azıdır.
Yine, yeni hayız görmeye başlayan bir kızın âdet günleri istikrar bulmayıp sürekli kan gelse, her ayın 10 günü âdet müddeti, geriye kalan 20 günü de temizlik müddeti kabul edilir.
Hastalık ya da önemsememe sebebiyle, âdet günlerini unutan kadına, mütehayyire denir. Bu durumdaki kadın, akıntısı kesilmediğinde, âdet günleri hakkındaki kuvvetli tahminine göre davranır. Kuvvetli bir tahmini de yoksa ihtiyatlı olan yolu benimser. Boşanmış ise, iddeti hususunda, âdeti 10 gün, temizlim süresi de altı aydan bir saat noksan olarak takdir edilir. Diğer bir görüşe göre, temizlik müddeti iki ay kabul edilir.
Âdet görme yaşına gelen bir kız, ilk kez görmeye başladığı bir kandan ötürü namazı, oruçlu ise kaza etmek üzere orucu bırakır, evliyse cinsî ilişkide bulunmaz. Bu kan 3 günden kısa bir zaman içerisinde kesilirse, bu kan hayız kanı değildir. Bu esnada kılmadığı namazları kaza etmesi gerekir. İmam Ebu Hanife’den nakledilen bir görüşe göre, ilk defa gelmeye başlayan bu kan, üç gün devam edip de onun hayız kanı olduğu anlaşılmadıkça namaz ve oruç terk edilmez.
Hayız müddeti içinde gelen kan, tamamen kesilmedikçe âdet ona ermiş olmaz. Hayız kanının rengi siyah, kırmızı, yeşilimsi kan olabileceği gibi bulanık veya toprak renginde de olabilir. Âdet’i sona ermiş bir kadından gelen akıntının rengi beyaz olur.