Kadının Siyasi Hakları

By | 30 Nisan 2015

kadinin-siyasi-haklari    Batı ülkelerinde kadın, ruhsuz bir köle olarak görülürdü. İnsan olarak değil bir hayvan olarak muamele edilirdi, işte bu düşünceye karşı batı medeniyeti kadını bir mücadeleye girdi ve insanlığını kabul ettirdi. Geçmiş dönemlerinde intikamını alırcasına yaradılışının ve ruh kabiliyetinin ötesinde şeyler talep etmiştir. Kadın erkekle mutlak eşitliği ve bunun teminatı olarak da siyasi haklar talep etmiştir.
İslam devletlerinde ki mücadele ise batı özentisine dayanan bir mücadeledir. Zira islamiyette kadının yeri önemlidir. Çünkü kadın annedir ve insanlığın gelişimindeki en temel faktördür. İslamiyet kadını hor görmez. Aksine onu korur ve gözetir.
Tarih boyunca hükümdar olmuş, ordu kumanda eden, devlet idare eden kadınlar olmuştur. Bu islamiyettede vardır. Fakat bugünkü siyasi hakları elde edebilmek için bu tür bir mücadeleye girilmesi gerekiyordu.
Fakat yapılan araştırmalar kadınların siyaset işerinden hoşlanmadığı yönü- nedir. Madam Gina Lombrosso bu konuda yaptığı araştırmalara dayanarak şöyle der: “Bütün kadın psikolojisiyle uğraşanlar kadının siyasal işlerden hoşlanmadığı düşüncesinde birleşmişlerdir. Bunun en birinci delili, kadınlar tarafından yapılan muhtelif kurullarda meslek, ücret, tahsil ve terbiye, din ve çocuk meseleleri üzerinde bir hayli münakaşalar yapıldığı halde fınansal ve uluslararası meselelerle hiç uğraşmamaları ve hele hiç bir siyasal program üzerinde çalışmamalarıdır. Rusya’daki kadın gazeteleri kendi cinslerini siyasal işlere teşvik ettikleri halde daima zorlu bir mukavemetle karşılaşmışlardır. Umumiyetle tahsil gören serbest kadınların güzel sanatlarla, şiir, roman, müzik ve terbiye, ahlak ve dinle uğraşanları tarih, coğrafya ve ekonomik bilgilerle uğraşanların dan pek fazladır.”
Bu da gösteriyor ki siyasi haklara kavuşmuş olmak kadın için, haklarını elde etmenin zirve alameti olarak görülse bile tatbikata kadının çok da hoşlandığı bir nesne değildir.
Kadın erkeğe göre farklı bir ruh karakterine sahiptir. Kadınlar erkeklere nazaran daha duygusaldır. Fikirler kadınların dimağlarına değil, kalplerine işler. Bu yüzden karar verirken duyguları ile hareket ederler.