Kadının Kocasına Karşı Borçları

By | 23 Nisan 2015

kadinin-kocasina-karsi-borclari   1. Kocasının evine gitmek, mesken değiştikçe kocası ile beraber olmak,
2. Dinin caiz gördüğü durumlar dışında kocasının izni olmadan evden ayrılmamak,
3. İslâm’ın kurallanna aykırı olmadığı müddetçe kocasının isteklerini yerine getirmek (itaat),
4. Bütün gerekleriyle kocasının aile reisliğini kabul etmek.
İslâm’da aile reisi erkektir. Aile reisi disiplini temin etmek için yaralayıcı, fazla acıtıcı olmamak şartıyla hanımını dövebilir mi? Kadın naşize (yani kocasına karşı isyan ediyor, şirretlik yapıyor) ise, evlilik birliğini doğrudan doğruya veya dolaylı olarak tahrip etmeye, yıkmaya koyulmuşsa erkek onu, son çare olarak dövebilir. Bunun dışında erkeğin kadını dövme hakkı yoktur. Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur:
“Hiçbiriniz eşini, kölesini dövermiş gibi dövmesin. Belki de döner, gün bitiminde onunla cinsî münasebette bulunur.”
Koca eğer eşini te’dip (terbiye ve irşad etmek) ölçüsünün ötesinde, acıtıcı. yaralayıcı, kan akıtıcı, bir yerini zedeleyici… tarzda döverse ceza görür. Terbiye ve irşad mahiyetindeki hafifçe dövme; kadının hanımlık vazifesini yapmaktan kaçınması, mahrem olmayan kimselerle oturup kalkması, kocasının izni olmaksızın gezip dolaşması, onun malım israf derecesinde saçıp savurması gibi hallerdedir. Fakat bu hallerde de koca -hafif de olsa- hemen dövmemelidir. Önce na- sihatta bulunacak, tatlılıkla söyleyecek, sonra sertçe ihtar edecek, hoşnutsuzluğunu bildirecek, yatağını ayıracak, ruhunu incitmeyecek cezalar verecek. Bunlar da kâfi gelmezse hafif surette dövebilir. Fakat bunun da fayda vermeyeceğim tahmin ettiği takdirde, yine dövemez. Çünkü maksat kadını dövmek değil, terbiye ve irşad etmektir. Bu hasıl olmayacaksa dövmek tecavüz sayılır.
Erkek eşi için başkalarının söyleyecekleri sözlere de hemen inanıp hüküm vermemelidir. Esasen iki eşin arasını bozmak büyük günahlardandır. Hz. Pey- gamber’in (sav) “Bir kadım kocasına kötü tanıtıp jurnal eden bizden değildir’ buyurduğu rivâyet edilmektedir.
Eşler arasında gerek cinsî hayata, gerek diğer mahrem konulara ait sırlan ifşa etmek, açıklamak yasaktır. Kadının hayâ hissini, ince ve temiz duygulanın rencide eden ve ahlâka aykm olan bu hareketi Peygamber Efendimiz (sav) şöyle vasıflandmrlar:
“Kıyamet gününde Allah nezdinde en kötü mevkide bulunan insanlardan biri de eşiyle münasebette bulunup sonra onun sırnm ifşa eden kimsedir.”
Elbette ki bu nazik hususa kadının da riâyet etmesi aynı şekilde gerekmektedir.
Koca, eşinin ve çocuklarının ihtiyaçlarını temin etmekle mükellef bulunan aile mesuliyetini üzerine alan insandır. Koca bu mesuliyetine karşılık, aile reisidir. Ev sahibi odur. Kadın meşru işlerde ona itaat eder. Aile hayatı hakkmdak işlerde istişare ederler; görüş birliğine varamadıkları yerlerde kocanın görüşü
muteberdir.
“Erkekler kadınlar üzerinde hakimdirler.” (Nisâ, 4/34)
Kadın kocasının hayat arkadaşı, huzur ve sükun vesilesi, sevgi ve şefkat mevzuu ve müsteşarıdır. Eşler birbirinin tamamlayıcısıdırlar. Fakat bu, kadının her arzu ettiğini erkeğin yapması, her aklına eseni yerine getirmesi gerektiği anlamma gelmez. İslâm toplumu, erkeklerin mesuliyetine istinad eder. Binaenaleyh, kadın itaat eden, erkek itaat edilendir.
Kadın kocasının evinde bir bekçidir, muhafızdır. Kocasının malını, çocuklarını muhafaza etmekle mükellef olduğu gibi namusunu da haramdan koruyacaktır.
Kur’an-ı Kerim’de de şöyle buyurulmaktadır:
“İyi kadınlar itaatkâr olanlardır. Allah kendilerini sakladığı cihetle kendileri de gaybı muhafaza ederler.” (Nisâ, 4/34)
Kadın, kurulmuş olan aile düzenini bozmaya çalışmamalıdır. Evliliği devanı ettirmeye imkân vermeyecek haller dışında, kadın kocasından boşanma talebinde bulunmamalıdır. Böyle hallerde boşanmak, ya başka bir erkekle alâka kurmaktan, ya da sonu iyi düşünülmeksizin verilmiş bir karardan ileri gelir. Birincisi, ahlâksızlıktır, ihanettir; İkincisi ise, pişmanlık doğurur.
Evlilikte karşılıklı sevgi ve cazibenin devamı için gerekli olan şeyleri ihmal etmemelidir. Evlenmek, fıerşeyden önce karşılıklı anlayışa dayanır. Kadın kocasına karşı eşlik vazifesini yapmaktan kaçınamayacağı gibi, erkek de karısına karşı kocalık vazifesini yapmaktan geri duramaz.