Kadının Görevi:Misafire İkramda Bulunmak

By | 21 Nisan 2015

kadinin-gorevimisafire-ikramda-bulunmak     Müslüman kadın, evine gelen misafirlerine en güzel şekilde ikramda bulun malıdır. Bu müslümanlık görevidir. Resûlullah (sav), misafire ikram etmeyi imanla alâkalandırmıştır.
Bu konuda şöyle buyurmaktadır:
“Kim Allah (cc)’a ve ahiret gününe inanıyorsa misafirine ikram etsin. Kim Allah (cc)’a ve ahiret gününe inanıyorsa komşusuna ikram etsin. Kim Allah (cc)’a ve ahiret gününe inanıyorsa ya hayır söylesin, ya da susun.” (Buharı, Edeb 31; Müslim, İman 74)
Allah Teala (cc)’ya ve ahiret gününe inanan her müslümanın misafirine gereken ilgiyi, hürmeti ve hizmeti göstermesi kendisi için bir sorumluluktur.
Kadın, misafirlere ikram hususunda ayrımcılık yapmamalıdır. Kendi tarafından gelenlere en güzel şekilde ikramda bulunurken, kocasının akrabalarına karşı soğuk davranması, nereden geldiniz dercesine bir tavır içine girmesi, İslâm kurallarına ve terbiyesine sığmaz. Bu tür bir tavır içine giren kadına yukardaki hadisi hatırlatmakta fayda vardır.
Ebu Elureyre (r.a.) anlatıyor:
«Bir adam Resûlullah (sav)’a gelerek: “Ben açlıktan bitkinim” dedi. Bunun üzerine Resûlullah (sav) derhal hanımlarından birine (adam) gönderip yiyecek istedi. Ama Resûlullah (sav)’m hanımı: “Seni hak ile gönderen Allah (cc)’a yemin ederim ki, yanımızda sudan başka bir şey yok” diye cevap verdi. Resûlullah (sav) bunun üzerine diğer bir kadınına gönderdi. O da aynı şeyleri söyledi. Resûlullah (sav) sonunda: “Bu açı kim misafir edip (doyurursa) Allah (cc) ona rahmet edecektir” diye buyurdu.
Ensardan Ebu Talha (ra) ayağa kalkarak: “Ey Allah (cc)’m Rasulü! Ben misafir edeceğim” dedi ve adamı evine götürdü. Evde hanımına: “Yanında yiyecek birşey var tm?” diye sordu. Hanımı: “Hayır, sadece çocukların yiyeceği var” dedi. Bunun üzerine Ebu Talha (ra): “Sen onları birşeylerle avut, sonra uyut. Misafirimiz girince, ona sanki yiyormuş gibi görünelim. Yemek için elini tabağa uzatınca lambayı düzeltmek üzere kalk ve onu söndür” diye tenbihatta bulundu. Kadın söylenenleri yaptı, beraberce oturdular. Misafir yedi. Karı koca ise geceyi aç geçirdiler.
Sabah olunca Resûlullah (sav)’a geldiler. Resûlullah (sav), Ebu Talha (ra)’ya: “Dün gece misafirinize olan davranışınız sebebiyle Allah Teala (cc) Hazretleri ta- accüb etti (ve güldü)” dedi ve Haşr sûresi dokuzuncu âyet-i kerimesi nazil oldu: “Daha önceden Medine’yi yurt edinmiş ve gönüllerine imanı yerleştirmiş olan kimseler, kendilerine göç edip gelenleri severler ve onlara verilenlerden dolayı içlerinde bir rahatsızlık hissetmezler, kendileri zaruret içinde bulunsalar bile onları kendilerine tercih ederler. Kim nefsinin cimriliğinden korunursa, işte onlar
kurtuluşa erenlerdir.” (Buharı, Menakib-i Ensar 10)
Bu hadis-i şerifte hem erkeğin hem de kadının tavrı çok önemlidir. Allah Teala (cc)’nm rahmet ve bağışlamasına ulaşmak için yaptıkları, kendilerinin Allah Teala (cc) katında övgüyle anılmasına sebep olmuştur. Günümüzde de mi¬safire ikram etmenin ölçüşü aynıdır. Öyleyse eve gelen misafirleri memnun et¬mek gerekir. Bu ikram esnasında da İslâm kuralları dışına çıkmamak gerekir.