Kadın-Erkek Karışık Yaşamın Sonuçları

By | 29 Nisan 2015

kadin-erkek-karisik-yasamin-sonuclari    Kadın-erkek karışık yaşamdan yana olanlar, bunun çok sayıda faydası olduğunu iddia ediyorlar ve diyorlar ki:
1) Erkeklerle kadınların karışık olduğu bir toplum, cinsel duygularını eğitmeyi bilir. Böyle bir toplumda sapıklığa neden olan cinsel açlık bulunmaz. Erkekler ve kızlar birbirine bakmakla, bir araya gelmekle doyuma ulaştıklarından, azgın cinsel özlem ortadan kalkar, bu duygunun onları meşgul etmesi söz konusu olmaz. Hayvani güdülerden İnsanî ideallere yükselirler. Karşı karşıya geldiklerinde cinsel sahaların dışındaki konularla uğraşırlar, ilmi ve edebî etkinlikleri müzakere ederler, fikrî, sosyal ve siyasî sahalara yönelirler.
2) Kadın-erkek biraraya geldiklerinde birbirinin huylarını ve özelliklerini öğrenirler; evlilik birleşmesi onlar için heyecan veren, fikirlerini darmadağın eden bir sürpriz olmaktan çıkar.
3) Kadınlarla erkeklerin karışık olduğu bir ortamda erkek, sözlerinin ve hareketlerinin ölçülü ve nazik olmasına özen gösterir.
4) Kadınlarla görüşüp konuşan bir erkeğin sinirlerindeki yorgunluk ve gerginlik yatışır; böylelikle öğrenci öğrenime, işçi-memur ise işe hazır duruma gelir.
5) Erkeklerle karşılaşmaya, onlarla konuşmaya alışan bir genç kız, o ana kadar erkekler hakkında zihninde oluşan olumsuz düşünceleri düzeltir. Yine, erkeklerle bir arada bulunan genç kız, bütün gücünü erkekleri avlamak için süslenmeye harcamaz.
Bu iddiaları sayıp dökenlere sormak gerekir: Dünyanın hangi ülkesinde bu güzel ve masum ortam, iddia edilen bu sonuçlan doğurmuştur? Kadın-erkek karışık yaşamın ve cinsel özgürlüğün zirvesinde olan Batı ülkelerinin ahlâk! çöküntü içerisinde olmaları şu halde neden kaynaklanmaktadır? Birlikte yaşamanın yaygın olmadığı ülkelere oranla, Batılı ülkeler cinsel sapıklıktan neden daha çok yakmıyorlar?
Kadın-erkek karışımının meydana getireceği iddia edilen cinsel doyumun yerini, Avrupa ve Amerika’da seks alanında çılgın denilebilecek derecede bir alevlenme sarmıştır. Yalnız günümüzde değil, tarih boyunca da karışık yaşama aynı sonuçları doğurmuştur. Eski Atina’da ve Roma’da da hep bu şekilde olmuştur.
Yeter ki kadın açılıp-saçılarak başkalarına karşı dişiliğini teşhir etme gayesiyle hareket etmesin; İslâm dünya görüşü, kadının dışarı çıkmasına, öğrenmesine, çalışmasına karşı çıkmaz.