Kadere İman-İnsan Hürriyeti Nedir?

By | 15 Nisan 2015

kadere-iman-insan-hurriyeti-nedirİslâm’ın kaza ve kadere iman esasını, insan hürriyetine aykırı görmek doğru değildir. Çünkü bir Müslüman’ın kadere iman etmesi demek, esas itibarıyla, her şeyin Allah’ın bilmesi, dilemesi, kudreti ve yaratması ile olduğuna, Allah’tan başka yaratıcı bulunmadına inanması demektir.
Kadere iman, insandaki sorumluluğu yok saymak anlamına gelmez. Zira, İslâm, hem küllî irade ve kudret sahibi, kâinatı yaratan yüce bir varlığı kabul etmemizi, hem de, O’nun insanları irade sahibi birer varlık olarak yaratmış olduğunu ve de sevap ve cezanın bu irade üzerine bina edildiğini kabul etmemizi ister. Böylece kadere ve ihtiyar esasına iman bir araya gelmiş bulunur. “Müslümanların kadere iman etmeleri, iradeleriyle seçim yapabilmelerine aykırı mıdır?” şeklindeki bir soruya merhum Ahmed Hamdi Akseki Ahlâk Dersleri’ isimli eserinde şöyle cevap verir:
Müslümanların kaza ve kadere iman etmelerini, ihtiyar esasına (irade hürriyetine) aykırı görenler varsa da bu anlayış kat’iyen yanlıştır. İslâm’da kadere imanın ne demek olduğu lâyıkıyla anlaşıldıktan sonra, bu gibi düşüncelerin ne denli yanlış olduğu rahatça anlaşılacaktır. Zira bir Müslüman’ın kadere iman etmesi demek, esas itibarıyla, hayır ve şerrin yaratıcısının Allah olduğunu kabul etmesi demektir. Yani bir Müslüman, hem kâinatın azamet ve kudret sahibi bir Yaratıcısı’ na ve O’na ait küllî bir iradeye inanır; hem de sorumluluğuna muhatap ve esas olmak üzere kendisine verilmiş olan cüz’î bir iradenin varlığına inanır. İslâm dini, bunun her ikisini de öğretir. Bu itibarla, insanların kâinatta mutlak ve küllî İlâhî bir iradeyi kabul etmeleri, sorumluluklarının esas unsuru olan cüz’î iradelerini ortadan kaldırmaz.”
Kısaca, her işinde hikmet ve adalet olan Cenab-ı Hak, insanın kusurlarına bahaneler aramaması ve de onun sevap ve günahlarına kaynak olabilmesi için insana bir irade vermiştir. Bu iradeye, cüz-î irade veya cüz’î ihtiyarî denir. İşte seçmek, istemek niyet ve azmetmek mânâlarına gelen cüz’î ihtiyarî, kusurunu kadere yüklemek isteyen insanın karşısına çıkar ve ona, ‘Mes’ulsün, zira seçen sensin.’ der.