İçecekler ve Haram Konusu

By | 14 Mayıs 2015

icecekler-ve-haram-konusuİnsanı öldüren veya aklını gideren, vücudu zehirleyen veya herhangi bir şekilde sağlığa zararlı olan şeyleri yemek, içmek haramdır.. Bu itibarla İslâmiyet, sarhoşluk veren her çeşit içkiyi haram kılmış, içilmesini yasaklamıştır. Kur’ân’da şöyle buyurulur: “Ey iman edenler! Şarap, kumar, putlara kurban kesilen sunaklar, fal okları, şeytana ait murdar işlerden başka bir şey değildir. Bunlardan geri durun ki felah bulasınız. Şarap ve kumarla şeytanın yapmak istediği tek şey, sizin aranıza düşmanlık ve kin salmak, sizi Allah’ı zikretmekten ve namazdan alıkoymaktır. Artık bu habis şeylerden vazgeçtiniz değil mi?” (Mâide, 5/90-91).

Bu konuda peygamber Efendimiz (aleyhissalatu vesselâm) şöyle buyurmuştur;
“Her sarhoşluk veren şey haramdır”
“Çoğu sarhoş eden şeyin azı da haramdır”
İslâm dininin emir ve yasakları temelde beş esası korumaya yöneliktir. “Zaruriyat” da denilen bu esaslar şunlardır: Din, can, nesil, akıl ve mal. Aslında dünyadaki bütün hukuk sistemlerinde bu değerler birer esas olarak korunmaya alınmıştır. Dolayısıyla bunlar herkesin korumakla mükellef, yani yükümlü olduğu temel esaslardır.

İçki içmek İslâm’da yasak olduğu gibi, önceki semavî dinlerde de bu konuda bazı yasaklar getirilmiştir. Yahudilerin kutsal kitabı Tevrat’ta şu cümleler dikkati çeker. “Rab, Harun’a şöyle dedi: “Sen ve oğulların Buluşma Çadırı’na şarap ya da herhangi bir içki içip girmeyin, yoksa ölürsünüz. Kuşaklar boyunca bir kural olsun bu. Kutsalla bayağı olanı, kirliyle temizi birbirinden ayırt etmelisiniz. (Tevrat, Levililer, 10; 8-10)
İncil’de bu konuda şöyle denir: “Yemek sırasında İsa eline ekmek aldı, şükran duasını yapıp ekmeği böldü ve öğrencilerine verdi. “Alın, yiyin!” dedi, “Bu benim bedenimdir.” Sonra bir kâse alıp şükretti ve bunu öğrencilerine vererek, “Hepiniz bundan için!” dedi. “Çünkü bu benim kanimdir, günahların bağışlanması için birçokları uğruna akıtılan antlaşma kanıdır. Size şunu söyleyeyim, Babamın egemenliğinde sizinle birlikte tazesini içeceğim o güne dek, asmanın bu ürününden bir daha içmeyeceğim.” (İncil, Matta, bab, 26; 26-29.).

Sarhoşluk veren maddeler, neslin, nefsin, aklın, malın, dinin zararınadır. Bu itibarla, haram kılınan bu maddelerden uzak durmak insanın birçok açıdan yararınadır.

İçkinin akıl, beden ve ruh sağlığına zararlı olduğu, aile ve toplumda derin yaralar açtığı hususunda tıp doktorları, psikologlar ve sosyologlar dâhil herkes görüş birliğindedir. Alkolün, insanın ruhî ve bedenî çöküşüne, giderek toplumdan uzaklaşıp içine kapalı, hastalıklı ve problemli bir kişi oluşuna, ileri yaşlarda bunaklığa ve düşkünlüğe yol açtığı; başta ailenin dağılması, cinayetler, trafik kazaları olmak üzere birçok toplumsal
problemin önemli sebepleri arasında olduğu herkes tarafından bilinmektedir.

Yukarıda mealen verdiğimiz âyetlerde, içki ve kumar yasağının hikmetleri apaçık belirtilmiştir, içkinin insan sağlığına zararları üzerinde, başta tıp olmak üzere değişik ilim dalları ittifak hâlindedir. Yapılan istatistikler ortaya çok vahim sonuçlar koymaktadır. Bazı ülkeler bu yüzden içki ile devletçe mücadele etme yoluna bile gitmektedirler.

Sarhoşluk veren her şey içkidir ve haramdır. Azı veya çoğu sarhoşluk veren her çeşit içki, hangi maddeden yapılmış olursa olsun, âyette geçen hamr mefhumuna dâhildir ve haramdır. (Buna göre bira ve benzeri şeyler de haramdır). Bal, darı, arpa ve benzeri maddelerin mayalandırılmasından elde edilen içkiler de haramdır. Hadiste geçtiği üzere, çoğu sarhoşluk veren şeyin azı da haramdır.
Sarhoşluk veren içkilerin, zamanla alışkanlık ve bağışıklık sağladığı, az içenin giderek bağımlı hale geldiği, zamanla vücudun daha fazlasını istediği bilimsel bir gerçektir. Bu sebeple içkiyi önlemenin en kesin yolu, azını çoğunu, hepsini yasaklamaktır. İşte bu ve daha birçok zararlarından dolayı İslâm, çoğu sarhoşluk veren nesnelerin azını içmeyi de haram kılmıştır.