Hz Muhammed’in Mâzî ve İstikballe Alâkalı Verdiği Haberler

By | 14 Nisan 2015

hz-muhammedin-mazi-ve-istikballe-alakali-verdigi-haberlerGaybı bilmek tamamen Allah’a aittir. Kur’ân, birçok ayetiyle bu gerçeğe dikkat çeker. Bu itibarla Peygamber Efendimiz bir beşer olarak gaybı bilemezdi; ancak o Allah’ın bildirmesiyle biliyordu. Nitekim bir ayette bu husus şöyle ifade edilir:

“Gaybı bilen O’dur. Gayba kimseyi muttali kılmaz, ancak (bildirmeyi) dilediği resûl bunun dışındadır..” (Cin, 72/26-27.)
O kendiliğinden bir şey söylemiyordu, söyledikleri, yalnızca Allah’ın bildirdikleriydi. Bu cümleden olarak, Peygamber Efendimizin gaybla ilgili haberlerini, geçmiş ve geleceğe ait olmak üzere iki grupta değerlendireceğiz.

a- Kur’ân vasıtasıyla, onun gerek fert gerekse, Ad, Semûd ve İrem kavimleri gibi geçmiş toplumlara ait verdiği haber ve bilgilerin hiçbiri, on dört asırdır yapılan İlmî araştırmalar ve arkeolojik kazılarla yalanlanamamış, hatta, tam tersine her geçen gün yeni buluş ve gelişmelerle doğrulanmıştır. Ayrıca o, anlattıklarını, sadece tarihte kalmış hikâyeler olarak değil, yaşanmış bu hâdiseleri ders çıkarılması gereken birer ibret sahnesi olarak takdim etmiştir. Acaba, okuma yazması olmayan Peygamber Efendimiz’in (aleyhissalatu vesselâm), hem kendi zamanındaki hem de gelecekteki ilim adamları ve mahfilleri karşısında- Tevrat ve İncil gibi İlahî kaynaklı mukaddes kitapları kendinden emin bir şekilde kritiğe tâbi tutup, doğrularını tasdik, yanlış ve muharref yanlarını tashih etmesi, O’nun bir peygamber olmasından başka ne ile izah edilebilir?
b- Onun -Kur’ân’da bildirilenler hariç- ileride vuku bulacağını söylediği gaybî haberlerden birkaçını burada zikredebiliriz: Bedirde Peygamber Efendimizin savaş öncesinde -Ebu Cehil, Utbe, Şeybe ve Velid gibi- inkarcıların ileri gelenlerinin öleceklerini yerleriyle birlikte haber vermesi ve bu durumun aynen gerçekleşmesi; vefatından sonra ailesi içinde kendisine ilk kavuşacak olanın Fatıma (r.anha) olacağının haber verilmesi ve altı ay sonra kızının babasına kavuşması; Hz. Haşan daha küçük bir yaşta iken, ona işaretle “Bu benim evladım Haşan, o seyyiddir, Allah onunla iki azim topluluğu birbiriyle sulh ettirecektir.” buyurması ve bu durumun ileride aynıyla tahakkuk etmesi; Ammar b. Yasir’in vuku bulacak bir fitne içinde şehid edileceğinin haber verilmesi; annesi tarafından akrabası olan Ümmü Haram’ın ileride bir sefere iştirak edeceğini haber vermesi ve bu haberin Kıbrıs seferiyle gerçekleşmesi…

Peygamber Efendimizin uzak istikbale ait verdiği haberler de söz konusudur ki, bu haberler yorum isteyen haberler olması yönüyle bu çalışmanın hacmini aşmaktadır.

Hasılı, kendisinden asırlar önce vuku bulmuş ve bulacak olan olayları tam bir doğruluk ve mükemmel bir üslup ile nakleden bu ümmî Zat’ın önünde bir kere daha eğilip ‘Sen Allah’ın Rasûlüsün.’ demekten öte, önümüzde başka bir yol kalmıyor.