Her Yaşta Çocuğa Din Eğitimi Verilebilir
Din eğitiminin hangi yaşta başlaması gerektiği konusunda farklı görüşler bulunmaktadır. Bu konudaki farklılığın en önemli sebebi, çocuğun zihin ve duygu gelişimi açısından dini bilgileri almaya ve dini kavranılan anlamaya müsait hale ne zaman geleceğidir. Bazıları erken yaşlarda çocuğun henüz dini bilgileri almaya elverişli olmadığı düşüncesiyle din eğitiminin ileri yaşlara bırakılmasını tercih eder. Genel kanaate göre ise bu geçerli bir görüş değildir. Din eğitiminde muhteva, yaşa göre ayarlanabilir ve uygun metotlar seçilebilirse her yaşta çocuğa din eğitimi verilebilir. Aksi halde, çocuğun din eğitiminin geciktirilmesinin, onun ruh ve zihin dünyasında ciddi boşluklara sebep olacağı düşünülmelidir.
Çocuk konuşmaya başlayınca dini kavramlar, dualar, kelime-i şahadet, kısa metinli ayet ve hadisler, “Allah korusun, Allah yardım etsin, Allah’a emanet ol” gibi özlü sözler öğretilmelidir. Çocuğun din eğitiminde bilinmesi gereken en önemli şey, hangi dönemde nasıl bir eğitimin verilmesi gerektiğidir. Gelişim dönemlerine göre eğitimin muhteva ve metodu bilinirse çocuğun içinde bulunduğu her dönem din eğitimi açısından değerlendirilebilir.
Çocuklar konuşmaya başladığı ve etrafını tanıma gayreti içine girdiklerinde, onlara GÜZEL ÖRNEK olmakla birlikte, kâinata bakmayı, ellerini açıp Allah’a dua etmeyi, Allah huzurunda secde etmeyi öğretmek lazımdır. Onlar dini konularda her şeyi kolayca öğrenmeye ve benimsemeye kabiliyetlidirler. Çocuklar söz anlama ve nasihat dinleme yaşına girer girmez, onlara her şeyden önce insanların bu dünyada bulunma gayeleri anlatılmalıdır.
Mesela bal yerken, Allah’ımızın onu çok sevdiğini, arılara kendisi için bal yapmasını emrettiğini, an da “tamam Allah’ım…” diyerek çiçeklerden minicik ağzıyla yediğini ve bal yaptığını anlatmalıdır. Konuyu pekiştirme ve hatırlatma açısından fırsatını bulup beraberce arıları takip ederek tefekküre ve sınırsız hayal dünyasına sevk etmeliyiz onu.
Yumurta, reçel, süt, yoğurt veya sevdiği bir yiyeceği yerken, kaç yaşında olursa olsun teşekkürü Allah’ımıza bağlayacak şekilde çocuklar bilinçlendirilmelidir
Her yeni doğan çocuk temiz bir fıtrat üzere doğar. Çocuk fıtratı gereği inanmaya hazırdır. Onda bulunan bu inanma potansiyeli ortaya çıkanlmalı ve işlenmelidir. Âdeta o, yazılmamış bir kağıt gibidir. Ona her şeyi yazabilirsiniz. Fakat bunlar Allah’ın hoşuna giden hususlar olmalıdır. Allah’ın hoşnutluğu istikametinde ve Peygamber çizgisinde nakışlar yazılmalıdır. Burada anneye-babaya düşen, bu yazı ve nakışları mevsiminde, hem de silinmeyecek şekilde çocuklarının ruhuna yazıp nakşetmektir. Fıtratta mevcut bulunan inanma özelliği erken yaşlarda değerlendirilemezse çocuğun fıtratı bozulduktan sonra yeniden tamir etmek zorlaşacaktır.