Hayanın Sünnetleri

By | 23 Ocak 2015

hayaHayanın Sünnetleri

Ebu Hureyre’den -Allah ondan razı olsun- rivayete göre Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem şöyle buyurdu: “İman yetmiş yahut altmış- küsür şubedir. En faziletlisi la ilahe ilallah demektir, en alt mertebesi ise yolda rahatsızlık veren şeyi kaldırmaktır. Haya da imandan bir şubedir.” (Buhari 51. Müslim 65)

Ebu Hureyre’den -Allah ondan razı olsun- dedi ki: Ra­sulullah sallallahu aleyhi vesellem şöyle buyurdu: “Haya imandandır. İman ise cennettedir. Hayasızca konuşmalar, katı tabiattandır. Katı tabiatlılıkta cehennemdedir.” (Ahmed müsned 501) arada tutulmuştur. Onlardan biri kaldırılacak olursa, diğeri de kaldırılır.” (Hakim, Müstedrek 22)

Enes -Allah ondan razı olsun- dedi ki: “Rasulullah sallal­lahu aleyhi vesellem şöyle buyurdu;

“Çirkinlik bir şeyde bulunursa mutlaka onu çirkinleşti­rir. Haya nerede bulunursa mutlaka onu güzelleştirir.”

Ebu Umame -Allah ondan razı olsun- dedi ki: Rasulul­lah sallallahu aleyhi vesellem şöyle buyurdu: “Haya ve az söz söylemek, imanın iki şubesidir. Çirkin söz söylemek ile uzun boylu konuşup durmakta münafıklıktan iki şubedir.” (Tirmizi)

İbn Mace kendi senediyle İbn Abbas’dan -Allah onlardan razı olsun- şöyle dediğini rivayet etmektedir: Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem şöyle buyurdu: “Her dinin bir ahlakı vardır, İslam’ın ahlakı ise hayadır.” (İbn Mace 1399)

YATARKEN VE OTURURKEN YAPILAN SÜNNETLER

Abdullah ibni Yezid -Allah ondan razı olsun-’den rivayet edildiğine göre, Rasûlullah sallallahu aleyhi vesellem’i mescidde bir ayağını diğer ayağının üzerine atmış sırt üstü yatar­ken görmüştür. (Buhari, Salat 85. Müslim, Libas 75)

Cabir ibni Semure -Allah ondan razı olsun- şöyle demiş­tir: “Rasûlullah sallallahu aleyhi vesellem sabah namazını kıldıktan sonra güneş iyice doğuncaya kadar yerinde bağdaş kurarak otururdu.” (Ebu Davud, Edeb 26)

İbni Ömer -Allah Onlardan razı olsun-, Rasûlullah sallal­lahu aleyhi vesellem Kabe’nin yambaşında elleriyle dizlerini tutarak şöyle otururken gördüm, dedi ve uyluklarını karnı­na dayayıp kollarıyla dizlerini tutarak ve kaba etleri üzerine oturarak Rasûlullah sallallahu aleyhi vesellem’in oturuşunu tarif etti. (Buhari, İstizan 34) vaziyette gördüm. Oturuşundaki bu huşu ve tevazuyu görün­ce korkudan irkildim. (Ebu Davud, Edeb 22}

Şerid ibni Süveyd -Allah ondan razı olsun- şöyle demiş­tir: “Bir gün sol elimi arkaya atıp elimin ayasına dayanmış otururken Rasûlullah sallallahu aleyhi vesellem bana uğradı ve: “Allah’ın gazabına uğramış olanlar gibi mi oturuyorsun?” buyurdu. (Ebu Davud, Edeb 24]

Hz. Huzeyfe ve Ebu Zer -Allah onlardan razı olsun- şöy­le rivayet etmişlerdir: Rasulullah sallallahu aleyhi vesel­lem, akşamleyin yataklarına girdikleri zaman, sağ elini mübarek yanağının altına koyar sonra şöyle buyurarak: “Bismikellahümme ahya ve emutü” duasını okurlardı. Ma­nası: “Allah’ım Senin mübarek ismi şerifini zikrederek ölü­rüm (uyurum) ve yine senin mübarek ismini anarak dirilirim (uyanırım).” demektir.

Uyku bir çeşit ölüm gibidir. Uyuyan adamın elindeki bu­lunan bütün varını yoğunu alsan haberi olmaz. Uykuya yatan kimse iççin sabah sağ kalkacağı da belli değildir. Uykuda başı­na ne gibi belalar, musibetler geleceği de belli değildir. Duada uyku ölüm kelimesiyle söyleniyor. Bunların nice hikmetleri vardır.

Bir Hadis-i şerifinde sevgili Peygamberimiz sallalla­hu aleyhi vesellem, Abdullah bin Hubeyb -Allah ondan razı olsun-’e şöyle buyurmuştur:

“Akşama eriştiğin vakit üç kere: “Kul hüvallahü Ehad, Kul Euzu bi-Rabbil Felak, Kul Euzu bi-Rabbinnas” surelerini oku. Bu sureler seni her şeyden korumaya kafi gelir. Sabaha kavuştuğun vakit de aynen böyle oku.” diye tavsiye buyu­muşlardır.

Hz. Aişe -Allah ondan razı olsun- validemiz rivayet ettiği bir Hadis-i Şerif de, sevgili Peygamberimiz sallallahu aleyhi vesellem’in şöyle hareket buyurduklarını söylüyor:

“Resulullah sallallahu aleyhi vesellem yatağında istira­hat halinde iken “Kul hüvallahü Ehad, Kul Euzu bi-Rabbil Felak ve Nas” surelerini okur ve iki eline üfleyip mübarek vucudunu yetişebildiği yerlere kadar sıvazlardı (sürerdi). Bunu üçer defa yapardı.”

Bera ibni Azip’den -Allah ondan razı olsun- rivayet edil­diğine göre, demiştir ki: “Rasulullah sallallahu aleyhi vesel­lem yatağına girdiği zaman sağ yanı üzerine uykuya yatardı sonra şöyle buyururdu:

“Allahumme eslemtu nefsi ileyke, ve veccehtu bi vechi ileyke, ve fevvettu emri ileyke, ve elce’tu zehri ileyke, rağibeten ve rahbete ileyke, la menca vela melcae minke illa ileyke, amentu bi kitabikellezi enzelte, ve nebiyyikellezi, erselte”

Peygamber sallallahu aleyhi vesellem buyurdu ki; “Kim bu sözleri söylerde, o gece ölürse, İslam üzere ölür.” (El İstiab c.1/143,144)

Bera’dan -Allah ondan razı olsun- rivayet edildiğine gö­re, demiştir ki:

Peygamber sllallahu aleyhi vesellem uyumak istediği za­man sağ elini yanağının altına kordu ve şöyle buyururdu:

“Allah îm kullarını toplayacağın günde azabından beni koru” (Tirmizi, Daavat 3395: İbn Mace, Dua 3877)

Ebu Hureyre nin -Allah ondan razı olsun- şöyle söylediği işitilmiştir:

Hz. Ebu Bekir -Allah ondan razı olsun- dedi ki:

Ey Allah’ın Rasulü! Sabahladığım ve gecelediğim zaman söyleyeceğim bir şeyi bana öğret. Peygamber sallallahu aley­hi vesellem dedi ki:

“Söyle: Ey gökleri ve yeri yaratan, hazır ve gaybı bilen Allah ‘ım her şey senin ( kudret) ellerindedir. Senden başka hiçbir ilah olmadığına şahitlik ederim. Nefsimin şerrinden, şeytanın şerrinden ve şirkinden sana sığınırım. Bunu sabah­ladığın zaman ve gecelediğin zaman, yatağına girdiğin zaman söyle. (Ebu Davud, Edep 5067)