Haram Lokmanın Çıkması İçin

By | 25 Temmuz 2014

feraceler

 

Şehveti, Gazabı, Bedeni, Duygu Organlarını, Aklı Ve Kalbi Doğru Yolda KullanmakZamanın bilinde bit delikanlı, bir şeyh efendinin kızma talip oluyor. ıdJstişa’ıele’ı ve istihareler neticesinde bu gencin Şeyh efendinin kızma denk olduğuna, evlenmelerinin uygun olduğuna karar veriliyor ve evleniyorlar.

Fakat düğünden sonra şeyh efendinin kızı günden güne sararıp solmaya başlıyor. Bazı günlerde belki düzelir umuduyla şeyh efendi müdahale etmiyor. Günler hafta oluyor amakızmm durumu hep kötüye gidiyor.

Annesi kızım çağırıp bu durumun sebebini soruyor, kızı;

-”Bu güne kadar kocamın eli elime değmedi diyor.

Bunun üzerine şeyh efendi genci çağırıp sebebini soruyor;

–          { Kızımda beğenmediğin, senin uzaklaşmana sebep olacak bir şey mi gördün?’ diyor.

Genç şöyle cevap veriyor:

–          “.Hocam size karşı edepsizlik etmek istemem helâl lokma yedirdiğinize eminim ama o veya ben belki bilmeyerek de olsa helâl olmayan bir şey yemiş olabiliriz diye,beraber olmayı düğünden 40 gün sonraya erteledim ki, yediklerimizin eseri vücudumuzdan tamamen çıksın. Böylece o beraberlikten bir çocuk olursa tek hücresinde tek zerresinde bile haram eseri olmasın…

Müslümanlar olarak haram lokmanın maddi ve manevi zararının belki hepimiz bilincindeyiz. Fakat uygulama olarak ne durumdayız?! Bu hepimiz için büyük bir soru işareti.

Ferdî olarak aldığımız gıdaların hangisi helal hangisi haram araştırmak ve yalanlarla doğruların birbirine karıştığı bu zamanda doğru bir neticeye varmak çok zor.

Senelerdir “HELAL” olduğunu zannederek yediğimiz İslami firmaların ürettiği gıdaların içine helal olmayan maddelerin katıldığını duyunca çok şaşırdım ve bocalamaya girdim.

Hatta haram lokmadan uzak durma noktasında kendimiz ve gelecek nesiller için büyük bir ümitsizliğe düştüm.

İslamiyeti yaşamanın elle tutulan kor gibi zor olduğu bir zamanda boğazlarımızdan bir lokma haram geçmemesi neredeyse “imkansız” denecek kadar zor ve uzak gelebilir bizlere.

Fakat şu ayet bize Rabbimizin olduğu her yerde “imkansız” diye bir mefhumun olmadığını gösteriyor.

“Muhakkak ki Allah (celle celalühü) her şey üzerine kadirdir (ziyadesiyle gücü yetendir)”(Bakara sr.259)

GİMDES (Gıda ve ihtiyaç maddeleri denetleme ve sertifikalandırma araştırmaları derneği) üyesi kıymetli kardeşimiz Arzu Sarıtaş hanımın “gıda maddeleri” hakkında vermiş olduğu bir seminere katıldım. Helal gıda ile ilgili yapılan çalışmalar ve hizmetlere hayran kaldım. Yaşadığım sevinci kelimelerle anlatmam mümkün değil.

Gimdes derneğinin yapmış olduğu bu çalışmaların dünyadaki tüm Müslüman kardeşlerimize ulaşmasını ve gelecek neslin helal lokma ile yetişmesini Rabbimden niyaz ediyorum. Bir nebzede olsa buna vesile olmak için kitabımda bu çalışmalardan kısaca bahsedeceğim.

Rabbimize sonsuz şükürler olsun. Çok geç haberim olduğu için üzülmekle birlikte öncelikle helal gıda ile ilgili çok büyük hizmet, gayret ve fedakârlıklar göstermiş olan GİMDES derneği başkanı Dr. Müh. Hüseyin Kami Büyüközer ve GİMDES derneği üyelerine tüm Müslüman

kardeşlerim adına teşekkür ediyorum. Rabbim

hepsinden razı olsun. Güçlerine güç katıp, tüm engelleri kaldırıp kısa zamanda seslerini tüm dünyaya duyurmalarını nasip etsin. AMİN