Giyinmenin Sünnetleri

By | 23 Ocak 2015

Giyinmenin SünnetleriGiyinmenin Sünnetleri

YASAKLANAN VE TAVSİYE EDİLEN RENKLER VE ELBİSE TÜRLERİ

“İşte ahiretyurdu! Biz onu yeryüzünde üstünlük sağ­lamak ve bozgunculuk yapmak istemeyenlere veririz. (Gü­zel) akibet ise takva sahiplerinindir.” (Kasas 83)

“Ey Ademoğulları! Size ayıp yerlerinizi örtecek giysi, süslenecek elbise yarattık. Takva elbisesi (kalbin ve ruhun güzelliği, utanma duygusu, hayırlı işler v.s.) ise sizler için daha hayırlıdır.” (Araf 26)

“Sizi sıcağa karşı koruyacak elbiseler ve savaşlarda düşmanların silahlarından sizi koruyacak zırhlar yarat­tık..” (Nahl 81)

İbni Abbas -Allah Onlardan razı olsun-‘dan rivayet edil­diğine göre Rasûlullah sallallahu aleyhi vesellem şöyle buyur­du: “Beyaz elbiselerinizden giyiniz. Zira elbiselerin en güzel olanı beyaz olanlardır. Ölülerinizi de beyaz kefene sarınız.” (Ebu Davud, Tıbb 14. Tirmizi, Cenaiz 18)

Semure -Allah ondan razı olsun-‘den rivayet edildiğine göre Rasûlullah sallallahu aleyhi vesellem şöyle buyurdu: “Beyaz elbise giyiniz, çünkü beyaz daha temiz ve hoş görü­nümlüdür. Ölülerinizi de beyaz kefene sarınız.” (Nesai, Cena­iz 38, Hakim, Müstedrek IV. 185)

Bera ibni Azib -Allah ondan razı olsun- şöyle demiştir: “Rasûlullah sallallahu aleyhi vesellem orta boylu idi, ben onu kırmızı bir elbise içinde gördüm. Hayatımda ondan daha gü­zel hiçbir şey görmedim.” (Buhari, Menakıb 23. Müslim, Fe- zail 91)

Ebu Cuheyfe Vehb ibni Abdullah -Allah ondan razı ol­sun- şöyle demiştir:

“Peygamber sallallahu aleyhi vesellem’i Mekke’de Ebtah denilen yerde deriden yapılmış kırmızı çadırında gördüm. Bilal elinde Rasûlullah’ın abdest aldığı kabı ile çadırdan çık­tı. Sahabilerden bir kısmı o su ile vücudunu ıslatıyor bazısı da avuçla alıyorlardı. O esnada Rasûlullah sallallahu aleyhi vesellem üzerinde kırmızı bir elbiseyle dışarı çıktı. Bembe­yaz baldırları hala gözümün önünde gibidir. Sonra abdest aldı. Bilal ezan okudu. Ben o sırada sağa sola dönmekte olan Bilal’ın ağzını takib ediyordum. Hayyealessalah, Hayyealelfe- lah diyordu. Sonra Rasûlullah’ın önüne sütre olarak ucu sivri demirli bir asa dikildi. Peygamberimiz de öne geçip namaz kıldırdı. Sütrenin önünden köpek ve eşek geçiyordu da kimse onların geçişine mani olmuyordu.” (Buhari, Salat 17. Müslim Salat 249)

Ebu Umame İyas bin Salebe el-Ensari’den -Allah ondan razı olsun- dedi ki: Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellemin ashabı bir gün onun huzurunda dünyayı söz konusu ettiler. Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem bunun üzerine şöyle buyurdu: “Duymuyor musunuz, işitmiyor musunuz? Şüphe­siz mütevazı giyinmek ve görünmek imandandır, Şüphesiz mütevazı giyinmek ve görünmek imandandır.” (Ebu Davud, 75. İbn Mace 1379)

Beyhaki’nin kendi senediyle Ebu Hureyre’den -Allah ondan razı olsun- rivayet ettiğine göre, Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem şöyle buyurdu: “Şüphesiz Aziz ve Çelil olan Allah, giydiğine pek aldırmayan, mütevazı kılıklı kimseleri sever.” (Beyhaki, Adap 348)

Ebu Merhum’dan, O Sehl bin Muaz’dan, O babasından -Allah hepsinden razı olsun- rivayet ettiğine göre Rasulullah sallallahu aleyhi vesellem şöyle buyurdu: “Kim tevazu göste­rerek gücü yettiği halde (güzel) elbise giyinmeyi terk edecek olursa, kıyamet gününde Allah, herkesin gözü önünde onu çağıracak ve iman elbiselerinden dilediğini giyinmekte onu serbest bırakacaktır.” (Tirmizi 640. Hakim 61)

Enes -Allah ondan razı olsun- dedi ki: Rasulullah sallal­lahu aleyhi vesellem şöyle buyurdu;

“Nice saçları karışık, toza toprağa bulanmış, iki eski püs­kü elbise giyinmiş, kendisine önem verilmeyen kimse vardır ki, Allah adına yemin edecek olsa mutlaka Allah onun yemini­ni yerine getirir. Bunlardan birisi de Bera bin Malik’tir. (Tir­mizi 693)

Ebu Rimse Rıfaa et-Temimi -Allah ondan razı olsun- şöy­le demiştir: Ben Rasûlullah sallallahu aleyhi vesellem’i üze­rinde iki yeşil elbise ile gördüm. (Ebu Davud, Libas 19. Tir­mizi, Edeb 48)

Cabir -Allah ondan razı olsun- şöyle demiştir: “Rasûlullah sallallahu aleyhi vesellem Mekke’nin fethedildiği gün başında siyah bir sarıkla Mekke’ye girdi.” (Müslim, Hac 451)

Ebu Said Amr ibni Hureys -Allah ondan razı olsun- şöyle demiştir:

Rasûlullah sallallahu aleyhi vesellem’in başında siyah bir sarık olup ucunu iki omuzu arasına uzatmıştı. O hali hâlâ gözümün önünde gibidir.” (Müslim, Hac 453)

Hz. Aişe -Allah ondan razı olsun-‘den rivayet edildiğine göre şöyle demiştir:

Rasûlullah sallallahu aleyhi vesellem Sehuliyye belde­sinde (Yemen) imal edilmiş üç parça beyaz pamuk beziyle kefenlendi. Bu üç parça içerisinde gömlekle sarık yoktu. (Bu­hari, Cenaiz 19. Müslim, Cenaiz 45)

Yine Hz. Aişe -Allah ondan razı olsun-şöyle demiştir: Ra­sûlullah sallallahu aleyhi vesellem bir sabah üzerinde deve semerlerinin resimleri bulunan siyah kıldan dokunmuş de­senli bir elbise olduğu halde evden dışarı çıktı.” (Müslim, Li­bas 36)

Muğire ibni Şube -Allah ondan razı olsun- şöyle demiş­tir: Bir gece Rasûlullah sallallahu aleyhi vesellem ile bera­ber yolculukta idim. Bana: “Yanınızda su var mı?” dedi. Ben evet diye cevap verdim. Bunun üzerine deveden indi, yürüdü ve karanlıkta kayboldu. Sonra geldi, ben tulumdan eline su döktüm, yüzünü yıkadı. Üzerinde yünden yapılmış bir cübbe vardı. Kollarını cübbenin yeninden çıkaramadı da cübbenin altından çıkarıp iki kolunu yıkadı, başına meshetti. Ben mest­leri çıkarmak için elimi uzattım. “Onları bırak, ben mestleri abdestli iken giydim”, buyurdu ve üzerlerine meshetti. (Buhari, Salat 7, Müslim, Taharet 77)