Felâk Sûresinin İzahı

By | 10 Ağustos 2015

felak-suresinin-izahiİnsan çok âciz bir varlık (yaratık)tır. Yolda giderken ayağına bir taş gelir, yahut ayağı kayıp düşer, ya bir tarafı kırılır, incinir, yahut da ölür gider. Böyle hâdiseler çok olmuş. Hattâ bu gibi olaylan bizler bile çok görmüşüzdür. Bu kadar âciz (kuvvetsiz) ve zavallı bir halde olan insan, görünen ve görünmeyen kötülüklerden (şerlerden), zarar ve felâketlerden, tehlikelerden kime sığınacak, kimden yardım isteyecek? Öyle bir kuvvet ve kudret sahibinden yardım isteyecek ve istemeli ki, bütün kötülük yapabilecek varlıklar, O büyük kuvvet sahibinin (yâni Allâh’m) idâresinde bulunsunlar. Kendilerini, O kuvvet ve kudret sahibine (Allâh’a) teslim ederek (sığınarak) bütün zararlardan korunabilsinler. Başlarına herhangi bir belâ, bir zarar gelmesin.
Bu sûre bizlere bütün şerlerden, her türlü zarar ve kötülüklerden doğrudan doğruya Allâh’a sığınmamızı öğretiyor.
Gecenin çöken zifiri karanlığında gelecek zarardan, ipliklere üfleyen büyücülerin, kötü ruhlu kimselerin şerrinden, başkalarının iyiliklerini çekemeyen hasedcinin yapacağı kötülüklerden insanı en iyi şekilde yalnız Allâh koruyup muhafaza edebilir.
İşte bu sûre-i Celîl bize Allâh’a sığınılacak şerleri, zarar ve kötülükleri saymakla bunlardan uzak durmamızı ve her zaman Allâh’a sığınmamızı bildiriyor. Falcılardan, büyücülerden yardım beklemek çok büyük cehâlettir. Esasen büyücülük, efsunculuk dinimizde en büyük günâhtır. Akıllı müslüman hemen bu sûreleri okuyarak tehlikelerden, şerlerden yegâne kuvvet ve kudret sahibi olan Allâh’ın yardımını istemelidir. Büyücülere ve sihirbazlara hiç inanmamak ve şerlerinden bu sûreleri okuyarak Allâh’ın himâyesine sığınmalıdır.